Müessir fil suçundan sanık E……..'in, 765 sayılı TCK'nun 456/4.maddesi gereğince 489 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına, ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir ay içinde para cezasının ödenmemesi halinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkındaki Kanunun 51.maddesinde belirtilen gecikme zammının yarısı oranında zam uygulanmasına dair (ORDU) 2.Sulh Ceza Mahkemesinin 07.06.2006 tarihli ve 2005/192 esas, 2006/248 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 02.08.2006 gün ve 35980 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak kesinleşen kararına ilişkin dava dosyası C.Başsavcılığının 19.09.2006 gün ve 2006/183540 sayılı ihbarnamesiyle daireye gönderilmekle okundu;Mezkür İhbarnamede;1-01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı TCK'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9.maddesi 3.fıkrasında yer alan "lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretile belirlenir." şeklindeki düzenlemeye nazaran, 5237 sayılı TCK'nun lehe olan hükümlerinin mahkemesince usulüne uygun olarak mukayese edilmemesinde,2-647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında kanun'un 01.06.2005 tarihinden sonra yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında kanun'un 122.maddesi ile yürürlükten kaldırılmış bulunması karşısında, 647 sayılı Kanun'un 4786 sayılı Kanun'la değişik 5/5.maddesi uyarınca ödenmeyen para cezasına 6183 sayılı Kanun'un 51.maddesinde belirtilen gecikme zammının yarısı oranında gecikme zammı ilavesine karar verilmesinde,3-01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı TCK'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 5/2.maddesi gereğince suç tarihi itibariyle adli para cezasının alt sınırının 450.00 YTl olduğu gözetilmeksizin, 489 YTL olarak tayin edilmek suretiyle fazla ceza tayininde, isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.gereği düşünüldü:Kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden (ORDU) 2.Sulh Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 07.06.2006 gün ve 2005/192 Esas, 2006/248 sayılı kararın 5271 sayılı Ceza yargılaması yasasının 309.maddesinin 4.fıkrasının (d)bendi uyarınca BOZULMASINA, Türk Ceza Yasasının Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Yasanın 9.maddesinin üçüncü fıkrasında "lehe olan hüküm, önceki ve sonraki yasaların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir." hükmü yer almaktadır. Yerel Mahkemece de; kasten yaralama suçundan dolayı suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCY'nın 456/4.maddesinde öngörülen seçimlik cezalardan adli para cezasına hükmedildiği ve verilen adli para cezası da 647 sayılı Yasanın 6.maddesi uyarınca ertelenmiştir.Suç tarihinden sonra ve hüküm tarihinden önce 1 Haziran 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY'nın 86/2.maddesi uyarınca kasten yaralama suçundan dolayı adli para cezasının takdir edilmesi durumunda ise, bu yasanın ilgili hükümleri uyarınca, adli para cezasının ertelenmesi olanağının da bulunmaması karşısında, Yerel Mahkemenin, 765 sayılı TCY'nın ilgili hükümlerinden olan 647 sayılı Yasanın 6.maddesinde düzenlenmiş olan erteleme hükmünün hükümlü hakkında uygulamış olması nedeniyle, sanık hakkında lehe olan hükmün, 765 sayılı Türk Ceza Yasası olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu nedenle, kasten yaralama suçundan sanık E……. Ş…….'in eylemine uyan 765 sayılı TCY'nın, 456/4.maddesi uyarınca mahkemenin takdiri ve 5252 sayılı Yürürlük Yasasının 5.maddesi gözetilerek 450 YTL adli para cezası ile cezalandırılmasına, Yerel Mahkemenin değerlendirmesi ve takdiri uyarınca, verilen cezanın 647 sayılı Yasanın 6.maddesi uyarınca ertelenmesine, Sanığa verilen adli para cezasının öngörülen süre içerisinde ödenmemesi durumunda 647 sayılı Yasanın 5.maddesi uyarınca gecikme zammı uygulanmasına ilişkin kısmın karardan çıkarılmasına, hükmün diğer kısımlarının aynen bırakılmasına 31.10.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.