Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17172 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 18024 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 6 - 2011/328456MAHKEMESİ : Sivas 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 16/10/2008NUMARASI : 2006/739 (E) ve 2008/604 (K)SUÇLAR : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Suç tarihinde 18 yaşından küçük olup,daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan sanık M.. Ç.. hakkında mala zarar verme suçundan hükmolunan bir yıldan az kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/3 maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olması nedeniyle sanık M.. Ç.. hakkında mala zarar verme suçundan seçimlik cezalardan adli para cezasının tercih edilmesi gerektiğine ilişkin tebliğnamadeki (5) numaralı bozma düşüncesine katılınmamış,diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-5237 sayılı TCK'nın 58/1.maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceden işlenen suçtan dolayı verilen hükmün kesinleşmesinden sonra yeni bir suçun işlenmesi gerektiği, aynı maddenin 5.fıkrasında ise “fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı” kabul edilmiş,1412 sayılı CMUK'nın 305/son maddesi uyarınca kesin nitelikte olan adli para cezalarının tekerrüre esas alınamayacağı benimsenmiş ve 5275 sayılı Kanunun 108/2.maddesinde ise tekerrür nedeniyle koşullu salıverilme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağı belirtilmiştir. Tüm bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde gerek sanık D.. Y..'ın gerekse sanık S.. K..'ın sabıka kayıtlarında 18 yaşından küçükken işledikleri suçlara ait olan, kovuşturmaya konu suç tarihinden sonra kesinleşen ve kesin nitelikte bulunan ilamlarının olduğunun anlaşılması karşısında her iki sanığa ait ilamlar getirtilerek hangi hükümlülüklerinin tekerrüre esas alındığının infazda tereddüte yer bırakmayacak şekilde kararda açıkca gösterilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Suç tarihinde 18 yaşından küçük olup,daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan sanık M.. Ç.. hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma vemala zarar verme suçlarından hükmolunan bir yıldan az kısa süreli hapis cezalarının 5237 Sayılı TCK’nın 50/3 maddesi uyarınca aynı maddenin 1.fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi, 3-Kovuşturmaya konu olan suç tarihinden önce kasıtlı suçtan mahkumiyeti bulunmayan sanık M.. Ç.. hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan verilen karar ile ilgili olarak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken yasal ve yeterli gerekçe gösterilmemesi, 4-Sanık M.. Ç..'a hırsızlık suçundan verilen cezadan TCK'nın 31/3.maddesi uyarınca indirim yapılırken sonuç cezanın 1 yıl 6 ay 20 gün yerine,1 yıl 6 ay 15 gün olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini, 5-Birlikte suç işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin ayrı ayrı yerine müteselsilen alınmasına karar verilmesi, 6-UYAP kayıtlarından hükmün verildiği 16.10.2008 tarihinde aynı yargı çevresinde Sivas Açık Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan sanık S.. K.. duruşmada hazır edilmeden yokluğunda karar verilmesi suretiyle CYY'nın 196.maddesine aykırı davranılması, 7-Sanıklar hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan dava açıldığı halde hükümde mesken masuniyetini ihlal suçundan cezalandırıldıklarının yazılması, 8-Sanıklar D.. Y.. ve S.. K.. hakkında sadece TCK'nın 53/1-c maddesinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet,vesayet ve kayyımlık haklarını kullanmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca koşullu salıverme tarihine kadar uygulanabileceği anılan maddede sayılan diğer haklar yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar hak yoksunluğuna hükmedilmesi gerektiği gözetilmeyerek yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş,sanık D.. Y.. müdafii ile sanıklar M.. Ç.. ve S.. K..'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan,1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi gözetilerek hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 25/06/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.