Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17100 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 13578 - Esas Yıl 2009





Tebliğname No : 2 - 2007/164195MAHKEMESİ : Susurluk Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 08/03/2007NUMARASI : 2006/6 Esas, 2007/53 KararSUÇ : HakaretDosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya kapsamına göre hakaret olayının sanık ile yakınan apartmanları önündeki bitişik bahçede meydana geldiği anlaşılmakla aleniyet unsurunun oluşup oluşmadığı hususu araştırılarak sonucuna göre sanık hakkında 5237 sayılı TCK.’nun 125/4. maddesi uygulanıp uygulanmayacağı hususunun karar yerinde tartışılmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Oluşa, dosya kapsamına ve sanığın aşamalardaki savunmasını destekleyen tanık H.Ç.’ın beyanlarına göre; katılan E.. K..’ın sanığın kardeşi ve aynı aparmanda üst katta oturan komşusu tanık Halime ile tartışırken hakaret etmesi üzerine bunu duyan sanığında bu haksız fiile tepki olarak katılana hakarette ettiği anlaşılmakla; sanık hakkında 5237 sayılı TCK.’nun 129/1.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının kararda tartışılmaması, 2-Adli sicil kaydında birden fazla suçtan verilen hüküm bulunan sanık hakkında tayin olunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilirken 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 108.maddesinin 2.bendine göre “ tekerrür nedeniyle koşullu salıverilme süresine eklenecek miktar tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz ” düzenlemesi gözetilerek hangi mahkumiyet hükmünün tekerrüre esas alındığının kararda tereddüte yer vermeyecek şekilde belirtilmemesi,3- Sanık hakkında, 5237 sayılı TCK.’nun 53/1-c maddesinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca koşullu salıverme tarihine kadar uygulanabileceği, diğer haklar yönünden ise hapis cezasının infazının tamamlanmasına kadar yoksun bırakılacağı gözetilmeden, yazılı şekilde “TCK.’nun 53/1-a,b,c,d,e. bentlerinde yer alan hakları hapis cezasının infaz süresi boyunca kullanmasından yoksun bırakılmasına” karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27.05.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.