Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17018 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 19520 - Esas Yıl 2016





Hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından suça sürüklenen çocuk ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1 -b, 143, 116/2-4, 119, 31/3 (iki kez) ve 62 (iki kez), maddeleri gereğince 11 ay 20 gün hapis ve 10 ay hapis cezalan ile cezalandırılmasına, cezalarının anılan Kanun'un 50/1-c fıkrası gereğince 2 yıl süre ile bir meslek veya sanat edinmesini sağlamak amacıyla bir eğitim kurumuna devam etmesinin sağlanması tedbirine çevrilmesine, hükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde cezasının tamamının yada bir kısmının infazına dair Söke 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/10/2007 tarihli ve 2007/14 esas, 2007/57 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 15/03/2016 gün ve 2014/Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/03/2016 gün ve 2016/109466 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;Dosya kapsamına göre;1- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkıım edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış ve altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir. ” şeklindeki düzenleme ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106/4. maddesindeki “Çocuklar hakkında hükmedilen; adlî para cezası ile hapis cezasından çevrilen adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde, bu cezalar hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır. ” şeklindeki düzenlemeler karşısında, kayden 17/03/1986 doğumlu olup, suçun işlendiği 23/10/2001 tarihinde onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen 2 yıl süre ile bir meslek veya sanat edinmesinin sağlamak amacıyla bir eğitim kurumuna devam etmesinin sağlanması tedbirinin yerine getirilmemesi halinde cezasının tamamının yada bir kısmının infazına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesinde,2- Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mahkemenin 23/10/2007 tarihli gerekçeli kararının hüküm fıkrasında, hırsızlık suçundan tayin olunan 11 ay 20 gün hapis cezası ile konut dokunulmazlığını bozma suçundan tayin olunan 10 ay hapis cezasının suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğundan TCK’nın 50/1-c maddesi gereğince 2 yıl süre ile bir meslek veya sanat edinmesini sağlamak amacıyla bir eğitim kurumuna devam etmesinin sağlanması tedbirine çevrilmesine, hükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde cezasının tamamının ya da bir kısmının infazına karar verilmiş ise de, hükmün esasını teşkil eden kısa kararda “cezaların miktarı itibariyle tedbire çevrilmesine yer olmadığına” karar verilerek hükümde çelişkiye yol açıldığı ve infazın kısa karardaki hapis cezaları üzerinden yapılması gerektiği dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK.nın 50/3.maddesi uyarınca daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olup, suçu işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında belirlenen kısa süreli hapis cezalarının, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinin 3. fıkrasında, daha önce hapis cezası ile mahkum edilmemiş olan 18 yaşını doldurmamış çocukların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrileceği belirtilip, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106/4. maddesinde "Çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilemez, bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır." şeklinde düzenleme yapılmıştır.5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinin 6. fıkrasında, seçenek yaptırımın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verileceği belirtilmiş ise de, yukarıda açıklanan düzenlemelerden, yasa koyucunun kısa süreli hapis cezalarının, yaşı küçük sanıklar yönünden hapis olarak infaz edilmesinin önüne geçilmesini amaçladığı anlaşılmakta olup, 5237 sayılı TCK’nın 50/6. maddesinin çocuklar yönünden uygulanamayacağı, hükmolunan seçenek tedbirin yerine getirilmemesi halinde diğer seçenek tedbirlerden birine veya adli para cezasına çevrilmesi gerektiği sonucuna varılmaktadır. Bu itibarla, kısa süreli hapis cezasından çevrilen seçenek yaptırımın gereklerini yerine getirmeyen hükümlü hakkındaki 11 ay 20 gün ve 10 ay hapis cezalarının, 5237 sayılı TCK’nın 50/6. maddesi uyarınca tamamının ya da bir kısmının infazına karar verilemeyeceği gözetilmemiş ise de, hükmün esasını teşkil eden kısa kararda seçenek yaptırıma hükmedilmeyip cezalar hapis olarak bırakıldığına göre, gerekçeli kararın hüküm bölümünde tayin olunan cezaların seçenek yaptırıma çevrilmesi hukuken geçersiz olması nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden (SÖKE) 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 23.10.2007 gün ve 2007/14 E., 2007/57 K. sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan TCK'nın 142/1-b, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca tayin olunan 11 ay 20 gün hapis cezasının aynı Kanun’un 50/1-a ve 52/1. maddeleri uyarınca 350 gün adli para cezasına çevrilmesine ve 52/2.madde uyarınca günlüğü takdiren 20,00TL'den hesaplanarak 7.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, yine işyeri dokunulmazlığını bozma suçundan TCK’nın 116/2-4, 119/1-c, 31/3 ve 62. maddeleri uyarınca tayin olunan 10 ay hapis cezasının aynı Kanun’un 50/1-a ve 52/1. maddeleri uyarınca 300 gün adli para cezasına çevrilmesine ve 52/2.madde uyarınca günlüğü takdiren 20,00TL'den hesaplanarak 6.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına, infazın bu miktarlar üzerinden yapılmasına, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, 14.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.