Muhkem eşyayı kırarak hırsızlık suçundan sanık ...’un, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 493/1, 62, 522, 59/2 ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 12/2. maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, 53951 sayılı Kanun'un 23. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl süre ile denetime tâbi tutulmasına dair, Kumluca Asliye Ceza Mahkemesinin 25/11/2008 tarihli ve 2007/404 esas, 2008/758 sayılı kararını müteakip, sanığın denetim süresinde işlediği suçtan mahkumiyetine karar verildiğinden bahisle yeniden duruşma açılarak, bu kez 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 493/1, 62, 522, 59/2 ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 12/2. maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Kumluca 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/11/2014 tarihli ve 2014/237 esas, 2014/336 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 31/05/2016 gün ve 8239-2015-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/06/2016 gün ve 2016/235267 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;1- 19/12/2006 tarihinden önce yürürlükte bulunan 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 23/5. maddesinde yer alan "Denetimli serbestlik süresi içerisinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkum olmadığı ve yükümlülüklerine uygun davranıldığı taktirde davanın düşmesine karar verilir" hükmü gereğince, suça sürüklenen çocuğun denetimli serbestlik süresi içerisinde işlemiş olduğu suçtan hapis cezasına mahkum edilmesi halinde hükmün açıklanacağı, buna karşın hükmün açıklanmasına dayanak yapılan Uşak 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/04/2014 tarihli ve 2013/302 esas, 2014/225 sayılı kararı ile verilen mahkumiyet hükmünün 2.240,00 Türk lirası adli para cezası olması karşısında, hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde,2- 5271 Sayılı Kanun'un 231. maddesinin 8. fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve aynı maddenin 11. fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zamanaşımının, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleştiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı kabul edilerek yapılan incelemede,Adı geçen sanık hakkında 11/06/2001 tarihinde işlemiş olduğu hırsızlık suçuna ilişkin olarak Mahkemesince 25/11/2008 tarihli karar ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanığın 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verilmiş olup, bu kararın itiraz edilmeyerek 22/07/2009 tarihinde kesinleşmesinden sonra 20/03/2011 tarihinde sanık tarafından yeni suç işlendiği ve bu suça ilişkin Uşak 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/04/2014 tarihli ve 2013/302 esas, 2014/225 sayılı kararı ile kurulan 2.240,00 Türk Lirası adli para cezasına yönelik kesin nitelikte mahkumiyet kararı verildiği ve 03/04/2014 tarihinde kesinleştiği belirlenerek; sanığa atılı hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu 765 sayılı TCK.nun 102/4 ve 104/2. maddelerine göre hesaplanan yedi yıl altı aylık zamanaşımının suç tarihi olan 11/06/2001 tarihi ile hükmün açıklanması karar tarihi olan 19/11/2014 tarihleri arasında gerçekleştiği anlaşılmakla, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde 19.12.2006 tarihinden önce yürürlükte bulunan 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 23/5. maddesinde “denetimli serbestlik süresi içerisinde işlediği kasıtlı bir suçtan dolayı hapis cezasına mahkûm olmadığı ve yükümlülüklerine uygun davranıldığı takdirde davanın düşmesine karar verilir” hükmü gereğince, suça sürüklenen çocuğun denetimli serbestlik süresi içerisinde işlemiş olduğu suçtan dolayı Uşak 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.04.2014 tarih ve 2013/302-2014/225 sayılı ilamı ile 2.240,00 TL adli para cezasına mahkum olduğunun anlaşılmış olması karşısında, suça sürüklenen çocuk lehine olan 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 23. maddesinin 6. fıkrasındaki hapis cezasına mahkûm olma koşulunun gerçekleşmemiş olması nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (KUMLUCA) 1. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 19.11.2014 gün ve 2014/237 E., 2014/336 K. sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (b) bendi uyarınca sonraki işlemlerin yerel mahkemece yerine getirilmesine, verilen kararın niteliği itibariyle 2 no’lu kanun yararına bozma istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 14.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.