Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 17004 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 15311 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 6 - 2011/382831MAHKEMESİ : Pendik 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 06/04/2011NUMARASI : 2010/643 (E) ve 2011/277 (K)SUÇ : Adet gereği açıkta bırakılmış eşya hakkında hırsızlık, mala zarar vermek Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanıkların yokluğunda, 06.04.2011 tarihinde verilen kararın sanık N.. Ç..’ ye 28.04.2011 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, sanık tarafından 04.05.2011 tarihinde temyiz edildiği, mahkemece 31.03.2011 tarihinde kabul edilen 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin hızlandırılması amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu'nun 13. maddesi uyarınca 40 lira harç yatırılarak makbuzun mahkemeye gönderilmesi gerektiği, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içerisinde harç yatırılıp makbuzu mahkemeye gönderildiğinde dosyanın temyize gönderileceği aksi halde, temyiz isteminden vazgeçmiş sayılarak temyiz talebinin reddine karar verileceğini, belirtir ihtarname düzenlenerek 16.05.2011 tarihinde N.. Ç..’ ye tebliğ edildiği, sanığın 30.06.2011 tarihli başvurusunda maddi durumunun olmadığını, ancak dosyayı temyize göndermek istediğini belirttiği, bunun üzerine Mahkemece, 18.07.2011 tarih ve 2010/643-2011/277 sayılı ek karar ile, “Temyiz harcı yatırılmadığından temyiz talebinin reddine, temyiz harcını yatırmadığı sürece temyizden vazgeçmiş sayılacağı, karar örneğinin talepte bulunan kişiye tebliğine, Kartal Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesine itirazı kabil olmak üzere” dosya üzerinden karar verilmiş, 26.07.2011 tarihinde tebliğ edilen ek karara karşı sanık 27.07.2011 tarihinde temyiz hakkının tekrar sağlanması istemi ile Kartal Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde itirazda bulunmuştur. 14.04.2011 tarih ve 27905 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 13. maddesi uyarınca Yargıtay Ceza Dairelerine yapılacak temyiz başvurularında 40 lira harç alınması hükme bağlanmış ve anılan yasa maddesi Anayasa Mahkemesinin 20.10.2011 tarih ve 2011/54-142 sayılı kararı ile iptal edilerek, iptal hükmünün kararın resmi gazetede yayımlandığı 28.12.2011 tarihinden başlayarak altı ay sonra (29.06.2012) tarihinde yürürlüğe girmesine karar verilmiş ise de Anayasa Mahkemesinin iptal hükmünün gerekçesini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Adil Yargılanma Hakkı Kapsamında değerlendirdiği, mahkemeye erişim hakkının engellenmemesi bağlamında belirlediği kriterlerden birisi olan, “ödeme gücü olmayanlar bakımından etkili adli yardım sisteminin olması” koşulunun ülkemizde yeterince bulunmamasına dayandırdığı gözetildiğinde, anılan hususun Anayasa Mahkemesinin iptal kararının yürürlüğe girmesi beklenmeksizin temel haklarla ilgili Uluslararası Sözleşmeleri ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları dikkate alınarak iç hukukta uygulanması gerektiği gözetilerek 18.07.2011 tarih ve 2010/643-2011/277 sayılı ek karar kaldırılarak yapılan incelemede; Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-) Aynı yargı çevresi içindeki cezaevinde başka bir suçtan hükümlü olduğu anlaşılan duruşmalardan bağışık tutulması konusunda istemi olmayan sanık N.. Ç..’ nin duruşmalara getirtilmeden yokluğunda yargılama yapılarak hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’ nun 196. Maddesine aykırı davranılması, 2-) Suça konu... plaka sayılı aracın bulunması sırasında tutulmuş bir tutanak ve araç üzerinden alınmış parmak izi bulunup bulunmadığı araştırılarak varsa getirtilip değerlendirilmeden eksik araştırma sonucu yazıl şekilde hüküm kurulması, 3-) Kabule göre de; a-) Yakınan/Katılana ait otomobilin kapısını belirlenemeyen bir şekilde açıp direksiyon muhafazasını kırıp düz kontak yaparak aracı almak şeklindeki eyleminin 5237 sayılı TCK’ nun 142/1-b maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden, aynı yasanın 142/1-e maddesi ile uygulama yapılması, b-) Yargılama giderlerinin sanıklardan ayrı ayrı alınması yerine "müteselsilen tahsiline" karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, sanık N.. Ç.. hakkındaki ilamın kesinleşmediğinin anlaşılması nedeniyle, infaza başlanılmış ise infazın durdurulmasına, sanığın TAHLİYESİNE, başka suçtan tutuklu veya hükümlü olmadığı takrdirde salıverilmesi için ilgili yer Cumhuriyet Başsavcılığına yazı yazılmasına bilgi edinilmesi amacıyla tahliye kararının bir örneğinin de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 21.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.