Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1692 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 348 - Esas Yıl 2017





Hırsızlık suçundan suça sürüklenen çocuklar ... ve ...’ın yargılamaları sonucunda,...’in 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 141/1, 143 ve 31/3. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, ...’ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 141/1, 143 ve 31/2. maddeleri uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 51. maddesi uyarınca cezalarının ertelenmesine dair Küçükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 03/05/2012 tarihli ve 2005/997 esas, 2012/731 sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 19/12/2016 gün ve 94660652-105-34-1349-2016-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/01/2017 gün ve 2016/401784 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;1-Suça sürüklenen çocuk ...’ın kayden 10/06/1990 doğum tarihli olup suç tarihi olan 27/04/2005 tarihinde 12-15 yaş grubunda olması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 66/2. maddesinde yer alan “Fiili işlediği sırada oniki yaşını doldurmuş olup da onbeş yaşını doldurmamış olanlar hakkında, bu sürelerin yarısının; onbeş yaşını doldurmuş olup da onsekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında ise, üçte ikisinin geçmesiyle kamu davası düşer.” şeklindeki düzenleme uyarınca, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 141/1. maddesinde yazılı ceza miktarı “bir yıldan üç yıla kadar hapis” olup, aynı Kanun’un 66/1-e ve 67/4. maddelerine göre suça sürüklenen çocuk bakımından en fazla 6 yıl zamanaşımı süresine tabi olacağı cihetle, suçun işlendiği 27/04/2005 ile kararın verildiği 03/05/2012 arasında suça sürüklenen çocuk ... bakımından dava zamanaşımının dolmuş olduğu gözetilerek, düşme kararı verilmesi yerine yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde,2- Suça sürüklenen çocuk ...’ın 12-15 yaş grubunda olması nedeni ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 31/2. maddesi uyarınca cezasından ½ indirim,...’in de 15-18 yaş grubunda olması nedeni ile aynı Kanun’un 31/3. maddesi uyarınca cezasından 1/3 indirim yapılmış ise de, suç tarihinin 27/04/2005 olması karşısında anılan maddelerin 08/07/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5377 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki halleri daha lehe olduğundan ... hakkında 2/3,... hakkında ise ½ oranında indirim yapılması gerektiği gözetilmeden fazla ceza tayininde,3- Suç tarihi itibari ile evvelce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan suça sürüklenen çocuklar hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezalarının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesindeki “Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir” hükmü uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde,4- Suça sürüklenen çocukların, yanlarında yaşları büyük diğer sanıklarla birlikte şikayetçinin kontak anahtarı üzerinde iken sokağa park edilmiş aracını çalmaları şeklinde oluşan eylemde, dosya içerisindeki Oto Hırsızlığı Müracaat Tutanağında suç saatinin 20.30 olarak belirtildiği, şikâyetçinin 02/05/2006 tarihli duruşmadaki ifadesinde akşam ezanı okunmadan önceki saatte aracını anahtarını üzerinde bırakarak, bir arkadaşının yanına girip çıktığında arabasının çalındığını fark ettiğini söylediği ve olay tarihinde yaz saati uygulaması nedeniyle güneşin saat 20.02’de battığı ve 06.05’de doğduğunun anlaşılması karşısında; 5237 sayılı Kanun’un 6/1-e maddesine uygun olarak, suçun gece vakti işlendiğine ilişkin deliller kararda gösterilip tartışılmadan aynı Kanun’un 143. maddesi ile uygulama yapılmasında, isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:1-Suça sürüklenen çocuk ... ile ilgili 1 no’lu kanun yararına bozma istemi nedeniyle yapılan incelemede;Suç tarihi itibariyle 12 yaşını doldurmuş olup da 15 yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk ...’a atılı suçun gerektirdiği cezanın üst sınırına göre TCK'nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri uyarınca hesaplanan 6 yıllık zamanaşımının, suçun işlendiği 27.04.2005 ile mahkûmiyet kararının verildiği 03.05.2012 tarihleri arasında gerçekleştiği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuk hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (KÜÇÜKÇEKMECE) 2. Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 03.05.2012 gün ve 2005/997 E., 2012/731 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; açılan kamu davasının, CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, hükmolunan cezaların kaldırılmasına, verilen kararın niteliği itibariyle suça sürüklenen çocuk hakkındaki 2, 3 ve 4 no’lu kanun yararına bozma istemleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına,2- Suça sürüklenen çocuk... ile ilgili 2, 3 ve 4 no’lu kanun yararına bozma istemleri nedeniyle yapılan incelemede;-5377 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 08.07.2005 tarihinden önce işlenen suçtan dolayı hükmolunan cezada, suça sürüklenen çocuğun yaşı nedeniyle TCK'nın 31/3. maddesi uyarınca yapılacak indirimin, 5377 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki haliyle ½ oranında olması gerektiğinin gözetilmemesi,-Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmeyip, suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, TCK'nın 50. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi,-Suça sürüklenen çocukların, yanlarında yaşları büyük diğer sanıklarla birlikte şikayetçinin kontak anahtarı üzerinde iken sokağa park edilmiş aracını çalmaları şeklinde oluşan eylemde, dosya içerisindeki Oto Hırsızlığı Müracaat Tutanağında suç saatinin 20.30 olarak belirtildiği, şikâyetçinin 02.05.2006 tarihli duruşmadaki ifadesinde akşam ezanı okunmadan önceki saatte aracını anahtarını üzerinde bırakarak, bir arkadaşının yanına girip çıktığında arabasının çalındığını fark ettiğini söylediği ve olay tarihinde yaz saati uygulaması nedeniyle güneşin saat 20.02’de battığı ve 06.05’de doğduğunun anlaşılması karşısında; TCK’nın 6/1-e maddesine uygun olarak, suçun gece vakti işlendiğine ilişkin deliller kararda gösterilip tartışılmadan aynı Kanun’un 143. maddesi ile uygulama yapılamayacağının gözetilmemesi nedenleriyle 2, 3 ve 4 no'lu kanun yararına bozma istemleri yerinde görüldüğünden, (KÜÇÜKÇEKMECE) 2.Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen 03.05.2012 gün ve 2005/997 E., 2012/731 sayılı kararın, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4.fıkra (d) bendinin verdiği yetkiyle; suça sürüklenen çocuk... hakkında hırsızlık suçundan TCK'nın 141/1. maddesi uyarınca hükmolunan 1 yıl hapis cezasında, aynı Kanun’un 31/3. maddesi uyarınca, suç tarihi itibariyle yürürlükte olan haliyle yarı oranında indirim yapılarak 6 aya indirilmesine ve aynı Kanun’un 50/3. maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında belirlenen kısa süreli hapis cezasının, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilerek, TCK'nın 50/1-a, 52/2. maddeleri uyarınca günlüğü takdire göre 20,00 TL'den hesaplanarak 3.600,00 TL adli para cezasına çevrilmesine, infazın bu miktar üzerinden yapılmasına, hükmün diğer bölümlerinin aynen korunmasına, 15.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.