Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 16916 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 27270 - Esas Yıl 2011
Tebliğname No : 2 - 2009/161152MAHKEMESİ : Iğdır Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 10/02/2009NUMARASI : 2008/670 (E) ve 2009/101 (K)SUÇ : HakaretDosya incelenerek gereği düşünüldü;Olay gecesi evinde arama yapılan sanığın, aramada görevli polis memuru olan yakınanı telefonla arayarak hakaret ettiğine dair 08.09.2008 tarihli tutanak, telefonla aranma sırasında yakınanın yanında bulunan tanık Ş.. A..'ın, gerek 10.09.2008 tarihli savcılık, gerekse 19.12.2008 tarihli duruşma aşamasındaki beyanlarında yakınanın, telefon görüşmesinde sanığa hitaben “yapığın şey ayıptır, suçtur, küfür etme, küfür etmek suçtur” dediğini duyduğunu belirtmesi, sanığın kardeşi olan tanık A.. B..'un 11.09.2008 tarihli savcılık ifadesinde karakola geldiklerinde kendisinin sanığı telefonla aradığını, onun kendisine yakınanın da kendisine küfür ettiğini ifade etmesi ve olay gecesine ilişkin hts kayıtlarından sanığın yakınanı telefonla aradığının anlaşılması karşısında, oluşa ve dosya içeriğine uygun olan mahkemenin kabulünde ve değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki (1) nolu bozma düşüncesine katılınmamış, dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;1- Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir.Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK.nun 125/1. maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi,2- Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırımları düzenleyen 5237 sayılı TCK.nun 50/1-f. maddesine göre sanık hakkında ''mahkum olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya'' şeklinde tedbire çevrilebileceği belirtildiği halde, sanığa gönüllü olup olmadığı sorulmadan ve hükmolunan hapis cezasından daha uzun süreyle kamuya yararlı bir işte çalıştırılma seçenek yaptırımına karar verilmek suretiyle, 5237 sayılı TCK.nun 50/1-f maddesine aykırı davranılması,3- Sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının 5237 sayılı TCK'nun 50/1-f maddesi uyarınca kamuya yararlı bir işte çalışma tedbirine çevrilmesi ile yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar şekilde “bakım-onarım hizmetinde” çalıştırılmasına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 24/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.