Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 169 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 18024 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü; 1-Sanık ... hakkında hırsızlık,konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Yüze karşı 19/06/2013 tarihinde verilen hükmü, 1412 sayılı CMUK'nın 310. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süreden sonra 12/05/2014 tarihinde temyiz eden sanığın temyiz isteğinin aynı Kanun'un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 2-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Dosya içeriğine göre mala zarar verme suçunun oluşmadığı nazara alınarak sanık ... ve suça sürüklenen çocuk ... yönünden kanun yararına bozma isteminde bulunmasının mahallinde değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre hükmün; 14/04/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun'un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 2. madde uyarınca hüküm tarihi itibariyle temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan CMUK'nın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 3-Sanık ... hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 4-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında konut dokunulmazlığını bozma ve sanık ... hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; a)Konut dokunulmazlığını bozma suçunun niteliği itibariyle zarar doğuran suçlardan olmadığı, suç tarihi itibariyle sabıkasız olan ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul eden suça sürüklenen çocuk hakkında 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen, “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” öznel koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilip sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden ve yargılama sürecindeki davranışları gerekçe gösterilerek takdiri indirim nedenleri uygulandığı ve hırsızlık suçu nedeniyle “daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmaması,kişilik özellikleri gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaat oluşması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği halde, “kişilik özellikleri gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkemece kanaate varılması şartının gerçekleşmediği ve mahkemece bu yönde olumlu bir kanaate varılmadığı dikkate alınarak duruşmadaki tutum ve davranışlarından bir daha suç işlemeyeceği hususunda mahkememizde olumlu kanaatin oluşmamış olması” biçimindeki çelişkili gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, b)Sanık ...'nın olaydan sonra gittikleri ... ilçesinde kolluk görevlilerince yakalandığında müştekiye ait suça konu eşyanın tümünün ele geçirildiği ve çaldıkları eşyaların yerini göstermek suretiyle tam iadeyi sağladığının anlaşılması karşısında, sanık ... hakkında hırsızlık suçundan hüküm kurulurken TCK.nun 168/1 maddesi gereğince etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, c)12.05.2013 tarihli olay yeri inceleme tutanağında müşteki ...’a ait ikamete girildiği esnada zarar oluştuğuna ilişkin tespitin bulunmadığı, müşteki...’ın da pencerede zarar oluştuğuna ilişkin beyanda bulunmadığının anlaşılması karşısında, mala zarar verme suçunun ne şekilde oluştuğu açıklanmadan yazılı şekilde sanık ...'nın mahkûmiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafii ve sanık ...'nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA,11/01/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.