Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16744 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 26410 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 6 - 2010/281409MAHKEMESİ : Durağan Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/04/2010NUMARASI : 2008/126 (E) ve 2010/43 (K)SUÇ : Hırsızlık, Mala zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü;I-Sanık hakkında Hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir,Ancak; 1-Sanık hakkında, 5237 sayılı TCK.nun 62.maddesinin uygulanması sırasında, 1 yıl 4 ay hapis cezasında, 1/6 oranında indirim yapılarak ,1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezası yerine, hesap hatası sonucu , 13 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi,2-5237 sayılı TCK.nun 145. maddesindeki “malın değerinin azlığı” kavramının,765 sayılı TCK.nun 522. maddesindeki “hafif” veya “pek hafif” ölçütleriyle her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlaması dışında benzerliği bulunmadığı, “değerin azlığının” 5237 sayılı TCK'ya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, bunun daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinmesi kadar ve değer olarak da az olan şeyi alma durumunda, olayın özelliği ve sanığın kişiliği de değerlendirilerek, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği gözetilmeden ve öngördüğü koşullar gerçekleşmemesine karşın, sanık hakkında aynı yasanın 145. Maddesi uyarınca indirim yapılması 3-Dosya içerisindeki 21.11.2007 tarihli teslim tutanağından, temyiz dışı sanık S.. A..'in, yer göstermek suretiyle, bir kısım suça konu eşyaları kolluk görevlilerine teslim edereka, temyiz dışı sanık H.. A..'nın evinde yapılan arama esnasında bulunan eşyalar dışında kısmi iadeyi sağladığının ve mağdurun 14.01.2009 tarihli beyanından, çalınan malları geri aldığının ve karşılanması gereken maddi ve manevi zararının bulunmadığının, sanık B.. K..'un ise bizzat pişmanlık göstererek kendiliğinden teslim olduğunun ve sanık tarafından karşılanması gereken herhangi bir zararın bulunmadığının anlaşılması karşısında, kısmi iade nedeniyle mağdurdan, 5237 sayılı TCK.nun 168/1-4. maddesinin uygulanmasına rızası olup olmadığı sorularak anılan maddenin uygulanma koşulları araştırılıp sonucuna göre etkin pişmanlık hükmünün uygulama olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,II-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak ; Dosya içeriğinde ,mala zarar verme suçundan doğan zararın ne zaman giderildiğine dair herhangi bir bilgi ve beyanın olmadığının anlaşılması karşısında, öncelikle zararın soruşturma aşamasından mı yoksa kovuşturma aşamasından mı giderildiği taraflardan sorulup ,ödeme zamanı kesin olarak belirlendikten sonra, TCK.nun 168/1. maddesinin uygulanma olanağı bulunup bulunmadığı da tartışılarak sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, mağdurun 14.01.2009 tarihli oturumda “Sanıklar kırdıkları camın değerini bana geri ödediler” şeklindeki beyanı ile yetinilerek, sanık hakkında aynı yasanın 168/2. maddesi gereğince uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 20.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.