Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16718 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 33668 - Esas Yıl 2010





Tebliğname No : 6 - 2010/228450MAHKEMESİ : Denizli 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/12/2009NUMARASI : 2009/482 (E) ve 2009/913 (K)SUÇ : Su Hırsızlığı ve Mühür Bozma Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Katılan kurum görevlileri tarafından düzenlenen 06.08.2007 günlü tutanak ile önceki abonenin tahliyesi ve depozit iadesi nedeni ile kesik ve mühürlü olan sayacın mührünün bozularak sanığa ait işyerinde su kullanıldığının ve endeksin 376 ton olduğunun tespit edilmesi, sanığın kaçak su kullanmadığını savunması karşısında; sanığın karşılıksız yararlanma kastının bulunup bulunmadığının belirlenmesi yönünden, uzman bilirkişi aracılığıyla kurulu gücün belirlenmesi ve buna göre ortalama tüketim miktarının hesaplanması, sanığın hangi tarihten beri tutanağa konu yerde faaliyet gösterdiği ve sayacı açarak kullanmaya başladığı sanıktan sorulup, gerekirse zabıta marifeti ile araştırılıp saptanarak, sanığın kullandığı sürede tüketilmesi gereken su miktarının tutanak anındaki sayaçtaki tüketim endeksi ile karşılaştırması yapılıp, uyumlu olup olmadığı ile sayaca herhangi bir müdahalenin bulunup bulunmadığı belirlenerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde su hırsızlığı suçundan mahkumiyet kararı verilmesi, 2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu ancak herhangi birzararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı ve mühür bozma suçunun zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı gözetilmeden katılan kurumun zararı karşılanmadığından bahisle mühür bozma suçundan 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, 3-Kabule göre de; Sanığın kaçak su kullanmaktan ibaret eyleminin 5237 Sayılı TCK.nun 142. maddesinin 1. fıkrası (a) bendine uyan hırsızlık suçunu oluşturacağı gözetilmeden aynı kanunun 141. maddesinin 1. fıkrası uyarınca mahkumiyet hükmü kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA ve 1412 sayılı CMUK.nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 19.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.