Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16500 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 29802 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 2 - 2010/22023MAHKEMESİ : Kayseri 5. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/07/2009NUMARASI : 2009/839 (E) ve 2009/907 (K)SUÇ : Görevliye hakaret, kasten yaralamaDosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıklar E.. S.. ve N.. S..’ın temyiz itirazlarının kendileri hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede, Hakimin tahrikle ilgili değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki 1 nolu düşünceye iştirak edilmemiş, dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, 1- Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir.Somut olayda E.. S..’a yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK .nun 125/1 maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 2-Suç için, yasada, kısa süreli özgürlüğü bağlayıcı ceza(hapis cezası) ve para cezası seçenekli olarak öngörülmüş olup da, mahkemece özgürlüğü bağlayıcı cezaya (hapis cezasına) hükmedilmişse, bu ceza artık adli para cezasına çevrilemez(Yeni TCY.m.50/2). Bu durumda, yasada yalnızca adli para cezasına çevrilemeyeceği belirtildiği için, önlemlere çevrilebilir.TCY.nın 125/3-a maddesindeki suç tanımında, hapis cezası ile adli para cezası seçenekli olarak öngörülmüştür. Mahkemece sanıklar hakkında hapis cezasına hükmedilmesine karşın, bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden, hapis cezasının adli para cezasına dönüştürülmesi suretiyle aynı Yasanın 50/2.maddesine aykırı davranılması, 3-Katılanın bir tazminat istemi bulunmadığı gibi dosyaya yansıyan bir zararında belirlenemediği ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği üzere, hakaret suçunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı gözetilerek, 5271 sayılı CMK.nun 231/5.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, aynı maddenin 6.fıkrası gereğince UYAP’tan alınan adli sicil kadına göre sabıkaları bulunmayan sanıkların ‘kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda bir kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilip giderilmediği’ hususlarını irdeleyen gerekçeye dayandırılması gerektiği nazara alınmadan sanıkların şikayetçinin maddi, manevi zararının karşılanmadığı biçimindeki dosya içeriğine uygun olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi, 4-Sanıkların nüfus kaydı getirtilmeden hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan aleyhe bozma yasağı gözetilerek hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 19/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.