Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16468 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 27894 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 4 - 2008/61276MAHKEMESİ : Avanos Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 30/11/2007NUMARASI : 2007/373 (E) ve 2007/386 (K)SUÇ : Görevliye hakaretDosya incelenerek gereği düşünüldü:Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, 1-Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir.Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK.nun 125/1 maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi,2-Görevliye hakaret suçunun şikayete bağlı olmaması nedeniyle hükümden sonra 08/02/2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa’nın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nın 231. maddesi kapsamında hükmün açıklanmasının geri bırakılması karar verilebileceği gözetilerek, 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesinin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7. maddesi ile eklenen cümle de nazara alınarak; hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi lüzumu,3- Şikayetçiye davaya katılmak isteyip istemediğinin sorulmasından sonra 30.11.2007 tarihli celsede hazır bulunan sanığa sorulmadan şikayetçinin davaya katılmasına karar verilerek 5271 sayılı CMK.nun 238/3 maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 19/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.