Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16451 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 27166 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Hırsızlık,konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;a)Mala zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde:Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezasının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun' a eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteğinin aynı kanunun 317. maddesi gereğince REDDİNE,b)Hırsızlık ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesine gelince:Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-Hırsızlık suçuna ilişkin olarak, dosya içinde mevcut 13.12.2010 tarihli tutanak içeriğine göre gerek suça sürüklenen çocuğun, gerekse suçu birlikte işlediği ve haklarında ayrı yargılama yapılan diğer sanıkların çaldıkları eşyaları sattıkları ve sakladıkları yerleri göstererek müştekiye iadesini sağladıkları anlaşılmakla, öncelikle müştekiden çalınan eşyalarının tamamının kendisine iade edilip edilmediği sorularak, bir kısmının iade edildiğinin anlaşılması halinde kısmi iade nedeniyle suça sürüklenen çocuk hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına muvafakat edip etmediği sorularak sonucuna göre uygulama yapılması, çalınan eşyaların tamamının iade edildiğinin anlaşılması halinde ise TCK'nun 168/1. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde suça sürüklenen çocuğa yüklenen konut dokunulmazlığını ihlal suçunun zarar oluşumuna elverişli bulunmadığı ve adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuk hakkında 5271 sayılı CMK'nun 231.maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen "sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması" koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, "zararın karşılanmadığı" biçimindeki yetersiz gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 11.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.