Tebliğname No : 6 - 2012/46790MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 28/07/2011NUMARASI : 2011/182 (E) ve 2011/645 (K)SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; I-Oluşa ve dosya kapsamına göre; cep telefonu alım satımı ile uğraşan sanığın tüm aşamalardaki savunmasında, suça konu telefonu kimlik fotokopisini de aldığı H. İ. G. isimli kişiden satın aldığını, kimlik fotokopisi üzerinde adı geçenin adresi, telefon numarası ve imzasının da bulunduğunu, telefonu alırken imei numarasını kontrol ettiğini ve çalıntı kaydı olmadığını söylemesi, mağdurun da tüm aşamalardaki ifadesinde, savcılığa başvurusundan 15 gün önce cep telefonunun kendisi de evdeyken çalındığını, olay günü eve boyacıların geldiğini, onlardan başka gelen olmadığı gibi kendisi de o gün evden hiç çıkmadığı için boyacılardan şüphelendiğini söylemesi karşısında, sanığın savunmasının aksine, yüklenen suçu işlediğine yönelik, mahkumiyetine yeterli, her türlü şüpheden uzak, somut ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine, yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi, II-Kabule göre de; 1 -Sanığın adli sicil kaydında yer alan Adana 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 07/05/2009 tarihli 616-302 sayılı ilam??nın tekerrüre esas olduğu halde, TCK'nun 58. maddesinin uygulanmaması, 2-Sanık hakkında 5237 Sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun, kendi altsoyu açısından koşullu salıverme tarihine; kendi altsoyu dışındaki kişiler yönünden ise, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar süreceğinin gözetilmemesi, 3-Bir gün karşılığı adli para cezasının miktarı belirlenirken uygulanan kanun maddesi olarak TCK.nun 52/2.maddesi yerine aynı Yasa'nın 50/1.maddesinin gösterilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'un 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 10/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.