Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16415 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 14036 - Esas Yıl 2009





Tebliğname No : 2 - 2007/175407MAHKEMESİ : Yüksekova 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/05/2007NUMARASI : 2007/113SUÇ : Elektrik HırsızlığıDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan, 5271 sayılı CMK.nun 231/6. maddesinin (a) bendinde yazılı “kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” koşulunun bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;Dosya içeriğine göre, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1)-Sanığın adli sicil kaydında gösterilen mahkumiyetlerine ilişkin ilamların kesinleşme ve infaz tarihlerini içeren onaylı suretleri mahkemelerinden getirtilerek tekerrüre esas alınıp alınamayacakları ve sanık hakkında erteleme hükümlerinin uygulanmasına engel oluşturup oluşturmadıkları araştırılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 2)-Kabule göre de;a)-5237 sayılı TCK.nun 50. maddesinin 2. fıkrasına göre, suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde zorunluluk olmaksızın mahkemece hapis cezasının tercih edilmesi halinde, hapis cezasının artık adli para cezasına çevrilemeyeceği gözetilmeden sanık hakkında mühür bozma suçundan aynı kanunun 203/1. maddesi uyarınca hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi, b)-Sanığın suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlığının değerlendirildiği yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden ve adli sicil kaydına göre de sabıkasının bulunduğu gözetilemeden sabıkasız kişiliği dikkate alınarak cezasının ertelenmesi halinde bir daha suç işlemeyeceği kanaati edinildiği gerekçesiyle elektrik hırsızlığı suçundan verilen hapis cezasının 5237 sayılı TCK.nun 51. maddesi uyarınca ertelenmesine karar verilmesi, c)-Katılan kurum vekilinin oturumlarda hazır bulunmadığı, sadece katılma istemini içeren dilekçeyi mahkemeye verdiğinin anlaşılması karşısında; hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre dilekçe yazım ücreti yerine yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 24.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.