MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü:I-Sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Sanığın, lehe hükümlerin uygulanması isteminin bulunmaması ile mahkemenin, cezanın bireyselleştirilmesine ilişkin erteleme ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerini uygulamama gerekçeleri birlikte değerlendirildiğinde, tebliğnamedeki iki nolu bozma düşüncesine katılınmamıştır.Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin ONANMASINA, II-Suça sürüklenen çocuk hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında, 5395 Sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 35.maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile 5237 Sayılı TCK'nın 31.maddesinin üçüncü fıkrası hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, bu yaş grubunda olan çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu alınması için yasal bir zorunluluk bulunmadığından, tebliğnamedeki bir nolu bozma düşüncesine; 5237 sayılı TCK'nın 50/2. maddesinde "suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, tercihen hapis cezasına hükmedilmişse; bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği" kabul edilmiş ise de; 5237 Sayılı TCK'nın 50/3 maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan ve suçları işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında belirlenen kısa süreli hapis cezalarının aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olması nedeniyle tebliğnamedeki üç nolu bozma düşüncesine katılınmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 106/4.maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuk hakkında hükmedilen adli para cezalarının ödenmemesi durumunda hapse çevrilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,2-5271 sayılı CMK'nın 150/3. maddesi uyarınca, mahkemesince Baroya yazı yazılarak suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere avukat görevlendirilmesi nedeniyle, zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali olanaklardan yoksun oldukları anlaşılan suça sürüklenen çocuklara, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 1412 Sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak; bu aykırılığın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, 1-Hükmün B/1-2 bendlerinde yer alan ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin" yazılı bölümün,2-Hükmün C-2 bendinde yer alan “Hazırlık müdafii ücreti 300 TL, duruşma müdafii ücreti 274 TL“ yazılı bölümün hüküm fıkrasından çıkartılmasına karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 10/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.