Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15941 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 30440 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 2 - 2010/25642MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 07/05/2009NUMARASI : 2008/492 (E) ve 2009/525 (K)SUÇ : HakaretDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;I- Hakkında verilen karardan hoşnut olmayan sanığın, “Allah senin belanı versin, seni de şikayet edeceğim, Cumhurbaşkanına kadar şikayet edeceğim, böyle adaletsizlik olmaz” biçimindeki beddua ve eleştiri niteliğindeki sözleri ne surette yargıcı küçük düşürücü nitelikte bulunduğu açıklanmadan hükümlülük kararı verilmesi,II- Kabule göre de;1) Sanık müdafiinin, sanığın sinir hastası olduğu o nedenle tedavi gördüğü suç ehliyeti yönünden araştırma yapılması gerektiğini savunması karşısında, sanığın 11.04.2008 tarihinde işlediği kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçu nedeniyle, 5237 sayılı TCK’nın 32. maddesi gereğince, “akıl hastalığı nedeniyle işlediği eylemin hukuki sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı” konusunda Adli Tıp Kurumunun ilgili İhtisas Kurulundan ya da Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastenesinden rapor aldırılıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi zorunluluğu,2) Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir.Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK.nun 125/1. maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi,3) Hükümden önce 08.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CYY'nın 231.maddesi uyarınca ve bu maddenin 6. fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Yasanın 7. maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; sanık hakkında hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,4) Sanık müdafiinin, 19.06.2008 tarihli duruşmada “sanığın lehine olan kanun maddelerinin uygulanması” isteğinin 5237 sayılı TCK’nın 51.maddesinde düzenlenen ertelemeye ilişkin hükümlerin uygulanmasını da kapsadığı halde, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 13.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.