Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15760 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 27384 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 6 - 2010/50614MAHKEMESİ : Düzce 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 23/06/2009NUMARASI : 2009/324 (E) ve 2009/554 (K)SUÇ : Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yakınan ifadelerinde, cep telefonunun 07.08.2008 günü çalındığını iddia ettiğinden, suça sürüklenen çocuk da telefonu 2008 yılı Ağustos ayında kardeşinin getirdiğini, telefonu aldıktan iki gün sonra E... isimli arkadaşına verdiğini beyan ettiğinden, suç tarihinin 2008 yılı Ağustos ayı olduğu belirlenerek yapılan incelemede; Onsekiz yaşını tamamlamamış olan suça sürüklenen çocuk hakkında duruşmaların kapalı yapılması gerektiği gözetilmeden, hükmün verildiği 23.06.2009 tarihli oturumda açık duruşma yapılarak 5271 Sayılı CMK’nın 185.maddesine aykırı davranılması telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamış, dosya içeriğine göre uygulamaya yönelik diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-) Suça sürüklenen çocuğun kardeşi olan R..'ın dışarıda bulduğunu söyleyerek telefonu suça sürüklenen çocuğa vermesi, suça sürüklenen çocuğun da kardeşinin bulduğu telefonu getirip kendisine verdiğini, telefonun hırsızlık malı olduğunu bilmediğini savunması karşısında, suça sürüklenen çocuğun yüklenen suçu işlediğine ilişkin savunmasının aksini gösteren mahkumiyetine yetecek nitelikte, hukuka uygun, kuşkudan uzak, kesin kanıt bulunmadığı, oluşan kuşkunun çocuğun lehine yorumlanması gerektiği gözetilmeden, yetersiz gerekçelere dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi, 2-)Kabule göre de, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi suçu için 5237 Sayılı TCK'nın 165/1.maddesinin suç tarihinde yürürlükte bulunan şekli ile “altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adli para cezası (09.07.2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5918 Sayılı Yasının 3.maddesi ile yapılan değişiklik sonucu altı aydan üç yıla kadar hapis ve onbin güne kadar adli para cezası)” yaptırımlarının, her ikisinin de birlikte öngörüldüğü, yasada hapisle birlikte öngörülen adli para cezasının gün sayısının alt sınırının gösterilmediği hallerde aynı Yasanın 52/1.maddesi gereğince alt sınırın beş gün olduğu; somut olayda suça sürüklenen çocuk hakkında yüklenen suçtan dolayı “suçun işleniş şekli, suçun işlenmesindeki özellikler, suç konusunun önem ve değeri, suçun işlendiği zaman ve yer dikkate alınarak” alt sınırdan hapis cezası belirlendiği halde, adli para cezası ile ilgili temel ceza belirlenirken aynı gerekçeler gösterilerek alt sınırdan uzaklaşılıp 60 gün karşılığı adli para cezasına hükmolunması suretiyle kararda çelişkiye neden olunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün açıklanan sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 12.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.