Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15411 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 13350 - Esas Yıl 2009





Tebliğname No : 2 - 2007/147347MAHKEMESİ : İskilip Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 22/02/2007NUMARASI : 2007/24SUÇ : HakaretDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dosya içeriğine diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1.Kovuşturma sırasında bulunamadığı için soruşturma sırasındaki beyanı okunmak suretiyle dinlenilmesinden vazgeçilen tanık F. A.'ın C.Savcılığındaki 06.01.2006 tarihli beyanında "sözlü tartışma sırasında şüpheli ve Hülya'nın birbirlerine hakaret ettiklerini, şüphelinin Hülya'ya hitaben sen orospu çocuğusun dediğini, bunun üzerine halası Sebahat ve kızı Hülya'nında şüpheliye hitaben sen orospu çocuğusun türünden hakaretlerde bulunduklarını ve her iki tarafından karşılıklı hakaretleri olduğunu" belirtmesi karşısında, F. A.'ın adresi belirlenip tanık olarak dinlenerek sanık hakkında TCK'nun 129/3.maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının kararda tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,2.Mükerirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108.maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5.fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu nedenlerle denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCK'nun 58.maddesinin 7.fıkrası gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken infazı kısıtlar biçimde bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi, 3.5237 Sayılı TCK'nun 53/1-c maddesinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3.fıkrası uyarınca koşullu salıverme tarihine kadar uygulanabileceği gözetilmeyerek yazılı şekilde infazın tamamlanmasına kadar devamına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.