MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1-Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, Sanığın suç tarihinde müştekiye ait boş bir arsada kapıları kilitli olarak bulunan aracı çekiciye yükleyip çalması şeklindeki eyleminin 5237 sayılı TCK.nun 142/1-e maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden ve hükmün gerekçe kısmında aynı kanunun 142/1-e maddesiyle hüküm kurulduğunun belirtildiği halde hüküm fıkrasında 142/1-b maddesiyle mahkumiyet hükmü kurularak çelişkiye sebebiyet verilmiş ise de her iki fıkradaki temel cezaların aynı olması karşısında bu aykırılık bozma nedeni yapılmamış, dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, Sanığın adli sicil kaydında yer alan ve tekerrüre esas alınan kararın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olduğu, bu kararın kesinleşmiş mahkumiyet hükmü sayılamayacağından tekerrüre esas alınamayacağı, sanığın tekerrüre esas başka bir hükümlülük kaydının da bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 58/7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş sanı??ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün CMUK.’nun 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı kanunun 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına dair bölümün hükümden çıkarılmasına karar verilmek suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, Sanığın katılana ait aracı çalıp zilyetliğine geçirdikten sonra, plakasını sökmesi ve camını kırması şeklinde gelişen eylemin bir bütün halinde hırsızlık suçunu oluşturduğu, katılanın fiili kullanımından çıkan ve artık sanığın hakimiyetinde bulunan eşya üzerinde gerçekleştirilen zarar verme niteliğindeki eylemlerin ayrıca mala zarar verme suçunu oluşturmayacağı gözetilerek sanığın unsurları oluşmayan mala zarar verme suçundan beraati yerine yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.