Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 15168 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23596 - Esas Yıl 2013





Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1-Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddede, Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından verilenler hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dahil adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümlerine karşı temyiz yasa yoluna başvurulamayacağı öngörülmekle, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından, sanıkların temyiz isteminin 1412 sayılı Yasanın 317.maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 2-Sanık U.. A.. hakkında hırsızlık ve her iki sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan duruşmaya toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 3-Sanık M.. G.. hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarına gelince;Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;Mağdurun uğradığı zararın aynen geri verme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi halinde, zararın faillerden hangisi tarafından giderildiğine bakılmaksızın, tazmin edilmesi gereken herhangi bir zarar kalmadığından, tazmine karşı çıkmayan faillerin tümü hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinde tereddüt bulunmamaktadır. Ancak; zararın faillerden bir ya da birkaçı tarafından kısmen giderilmesi halinde, henüz geri kalan zararı giderme olanağı bulunan diğer failler yönünden, zarar tam olarak giderilmediği halde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması olanağı bulunmayıp, TCK.nun 168/4.maddesi uyarınca mağdurun rızası da sorularak, yalnızca kısmi iadede bulunan veya iadeyi sağlayan fail ya da faillerin etkin pişmanlık hükmünden yararlandırılması gerekecektir. Bu itibarla; sanık M.. G..'in, yakalandığında, çaldıkları bir kısım eşyaların yerini gösterip, iadesini sağladığının anlaşılması karşısında, katılandan, kısmi iade nedeniyle sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden yararlandırılmasına rıza gösterip göstermediği sorularak, sonucuna göre bu sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 168/1-4. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 02.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.