Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1503 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 15711 - Esas Yıl 2010
Tebliğname No : 2 - 2008/180590MAHKEMESİ : Turgutlu 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 13/03/2008NUMARASI : 2005/367 (E) ve 2008/188 (K)SUÇ : Elektrik Enerjisi Hırsızlığı Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5271 sayılı CMK. nun 230/1-a maddesi uyarınca gerekçeli kararda C. Savcısının esas hakkındaki görüşüne yer verilmemiş ise de, hükümden sonra yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 Sayılı Kanuna eklenen geçici 3. Maddesine göre; “01/01/2014 tarihine kadar asliye ceza mahkemelerinde yapılan duruşmalarda C. Savcısının bulunmayacağı şeklindeki düzenleme karşısında, bu aykırılık sonuca etkili görülmediğinden tebliğnamedeki 3 no. lu bozma düşüncesine katılınmamıştır. Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; I-Suç tarihinde, Tedaş görevlileri tarafından sanığın evinde yapılan kontrolde sayaç camının sağ kenarına hasar verilerek, film şeridi kullanılarak diskin durdurulması şeklinde kaçak elektrik kullanıldığının iddia edildiği olayda, tutanak tarihinden bir yıl öncesi ve bir yıl sonrasına ilişkin tüketim belgeleri getirtilerek, evdeki kurulu güç ile tutanak tarihinden önceki ve sonraki dönemlere ait tüketim ortalamaları tespit edilip, karşılaştırılmak suretiyle tutanak tarihinden sonra tüketimde bariz bir artma olup olmadığı hususunda bilirkişiden ek rapor alınıp sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, tüketimlerin ayrıntılı karşılaştırmasının yapılmadığı, yalnızca soyut olarak kaçak elektrik kullanıldığının belirtildiği bilirkişi raporuna dayanılarak eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre ise; 1-Suça konu sayacın tutanak tarihinden önce katılan kurum tarafından mühürlenip mühürlenmediği araştırılıp, tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlendikten sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma sonucunda 765 Sayılı TCK.nun 492/2. maddesi uyarınca hüküm kurulması, 2–5271 sayılı CMK’nın 191/1. maddesi uyarınca, iddianamenin kabulü kararı okunarak duruşmaya başlandığının açıklanması gerektiğinin gözetilmemesi, 3-Hükümden önce 08.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa’nın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesi uyarınca ve bu maddenin 6.fıkrasına 25.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 Sayılı Yasanın 7.maddesi ile eklenen cümle de gözetilerek; hükmolunan cezanın tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, 4-Kamu davasının 23.05.2005 tarihinde açıldığı gözetilerek sanığın kaçak kulanım bedelini ödeyip ödemediği, ödemiş ise hangi tarihte ödediği hususları katılan kurumdan sorularak kesin olarak saptandıktan sonra kamu davası açılmadan önce ödendiği takdirde, 765 Sayılı TCK’nun 523.maddesinin uygulanmasının değerlendirilmesi gerekeceğinin gözetilmemesi, 5-Sanık müdafiinin 13.03.2008 tarihli oturumdaki taktiri indirim nedenlerinin uygulanması isteğinin 647 sayılı yasanın 4 ve 5. maddelerini de içerdiği halde bu konuda olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 31.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.