Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1490 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 25040 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : KYB - 2012/223531MAHKEMESİ :MALATYA 2. Asliye Ceza MahkemesiTAİH VE NO :08.08.2012 -2012/13240/46794 SUÇ : Hırsızlık Hırsızlık suçundan sanık R.. E..'in, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 492/2, 522/1, 523/1, 59/2, 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'un 4. maddeleri gereğince 200.772.000 Türk lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına, 647 sayılı Kanun'un 6. maddesi uyarınca cezasının ertelenmesine dair (MALATYA) 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 04/07/2002 tarihli ve 2000/754 esas, 2002/395 sayılı kararına ilişkin adlî sicil arşiv kaydının silinmesi talebinin kabulüne dair aynı Mahkemenin 22/09/2011 tarihli ve 2011/271 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 08.08.2012 gün ve 2012/13240/46794 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.08.2012 gün ve 2012/223531 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu. Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; Karar tarihinde yürürlükte bulunan 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu'nun geçici 2. maddesi 2. fıkrasında "Birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanun'un 8 inci maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan hükmün esasen vaki olmamış sayıldığı hallerde bu tarih esas alınarak, Anayasanın 76 ncı maddesi ve özel kanunlarda sayılan suç ve mahkûmiyetler dışındaki kayıtlar için ilgilinin, Cumhuriyet başsavcılığının veya Adlî Sicil ve istatistik Genel Müdürlüğünün talebi üzerine hükmü veren mahkemece veya talep edenin bulunduğu yer asliye ceza mahkemesince arşiv kaydının silinmesine karar verilir." şeklindeki düzenleme karşısında, sanığın eyleminin Anayasanın 76. maddesi kapsamında kaldığı ve 5352 sayılı Kanunun geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca mahkûmiyet hükmünün arşiv kaydından çıkarılmasının mümkün olmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun Geçici 2.maddesinin 2.fıkrasında, 11.04.2012 günü yürürlüğe giren 6290 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik ile Anayasanın 76.maddesi ile bazı özel kanunlarda yer alan ve bir hak yoksunluğuna neden olan mahkumiyetlerin, yasanın 12.maddesinin 1.fıkrasındaki koşulların oluşması halinde arşiv kaydından silinmesi olanaklı duruma gelmekle birlikte, anılan maddede öngörülen süreler dolmadığı gibi, kanun yararına bozma ile karar tarihinde yürürlükte bulunan gerek usul, gerekse maddi hukuka ilişkin hukuka aykırılıkların giderilmesi mümkün olup, ilgilinin arşiv kaydının silinmesi talebinde bulunduğu ve mahkemece silinmesine karar verildiği tarihte, Anayasa'nın 76. maddesinde sayılan suçlardan olan hırsızlık suçuna ait mahkumiyet bilgilerinin adli sicil arşivinden silinmesine yasal olanak bulunmayıp, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27.04.2010 gün, 2010/6-46, 2010/93 sayılı kararında belirtildiği üzere, cezanın erteli olması da durumu değiştirmeyeceğinden kanun yararına bozma istemi yerinde görülmekle, (MALATYA) 2.Asliye Ceza Mahkemesinden verilip kesinleşen, 22.09.2011 gün ve 2011/271 D.İş sayılı kararın, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309.maddesinin 3.fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4.fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin mahkemesince yerine getirilmesine, 30.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.