Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14773 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 26317 - Esas Yıl 2010
Tebliğname No : 2 - 2009/2150MAHKEMESİ : Devrek Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 11/03/2008NUMARASI : 2007/221 (E) ve 2008/96 (K)SUÇ : Hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü; I- O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin incelenmesinde; 1412 Sayılı CMUK’nın 310.maddesinde öngörülen yasal bir aylık süreden sonra hükmü temyiz eden o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin aynı kanunun 317. maddesi gereğince REDDİNE; II- Sanığın temyiz isteminin incelenmesinde; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- 5237 sayılı TCK’nın 125/1-4.maddesi uyarınca hükmedilen 3 ay 15 gün hapis cezasından, aynı Kanun'un 62.maddesine göre 1/6 oranında indirim yapılıp 2 ay 27 gün yerine 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmek suretiyle sanığa fazla ceza verilmesi, 2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 esas 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde sanığa yüklenen hakaret suçundan doğan herhangi bir maddi zararın bulunmadığı, sanığın adli sicil kaydında yer alan Devrek Sulh Ceza Mahkemesinin 20.03.2007 tarihli hükmünün, bu suçun işlendiği tarihten sonra kesinleştiği, dolayısıyla suç tarihi itibariyle kasıtlı bir suçtan mahkumiyeti olmayan, hükmolunan cezanın tür ve süresi itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel bir durumunun bulunmadığı anlaşılan sanığın, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, “sanığın daha önceden kasıtlı suçtan mahkum edildiği ve katılanın suçtan doğan zararlarının giderilmediği” biçimindeki gerekçeyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 23.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.