Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14709 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 27801 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 4 - 2007/32904MAHKEMESİ : Bingöl Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 02/11/2006NUMARASI : 2006/242 (E) ve 2006/220 (K)SUÇ : Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret, kasten yaralama, tehdit Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer itirazlar yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Savunmasının alındığı celse başka suçtan tutuklu olduğu hususu zapta geçen ve yapılan UYAP sorgusunda ise kararın verildiği 02.11.2006 tarihli celsede başka suçtan aynı yargı çevresindeki cezaevinde bulunduğu anlaşılan sanığın son oturumda hazır bulundurulmadan yokluğunda yargılama yapılarak hükümlülüğüne karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nun 196. maddesine aykırı olarak savunma hakkının kısıtlanması, 2-Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK .nun 125/1 maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, sanığın mükerrir olmadığı da gözönüne alındığında kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 3-Sanık hakkında hakaret suçundan TCK'nun 125/3-a, 43/1. maddeleri uyarınca tayin olunan 1 yıl 3 ay hapis cezasının aynı Kanunun 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirilmesi sırasında 1 yıl 15 gün yerine 1 yıl 5 gün olarak eksik hesaplanması, 4-Sanığın adli sicil kaydına konu olan ilamda tayin olunan adli para cezasının miktarı itibariyle 1412 sayılı CMUK.nun 305/2. maddesi gereğince kesin olduğu ve aynı maddenin son fıkrası gereğince tekerrüre esas olmayacağı gözetilmeden 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesi gereğince sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ve o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 05.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.