MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, DolandırıcılıkHÜKÜM : Sanık ...'ın mahkumiyetine, Sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanık ... müdafiinin temyiz isteminin reddine Dosya incelenerek gereği düşünüldü;I- Sanık ...'la ilgili yapılan incelemede;Sanık ...'ın, mağdur ...'a yönelik eyleminden dolayı dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve bu karara yönelik sanık müdafiinin temyiz isteminin reddine dair verilen 04.04.2011 tarihli kararın usulüne uygun olarak sanık müdafiine tebliğ edilmesine karşın temyiz edilmeyerek kesinleştiği anlaşıldığından dosyanın incelenmeksizin mahalline iadesi için Yargıtay C. Başsavcılığına TEVDDİNE,II- Sanık ...'ın temyiz istemlerinin incelenmesinde;Sanığın yokluğunda verilen hükmün zorunlu olarak atanan müdafiiye tebliğ edildiği ve zorunlu müdafiinin temyiz etmemesi üzerine kesinleştirildiği bilahare sanığın hükümden haberdar olmadığını bildirmesi üzerine hükmün sanığa tebliğ edildiği ve sanığın da hükmü temyiz ettiği belirlenmekle;Sanığa atılı suçların nevi ve ceza miktarı itibariyle sanığa zorunlu müdafii atanması gerekmediği gibi sanığın da kovuşturma sırasında müdafii istemediğini bildirmesi karşısında sanığın temyiz isteminin süresinde yapıldığı kabul edilerek yapılan incelemede;A- Sanık ... hakkında katılan ...'a yönelik hırsızlık suçundan verilen karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Sanığın katılana ait kilitli olan otomobili sol ön camını kırarak düz kontak yapmak suretiyle çalması şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK'nın 142/1-b maddesindeki suçu oluşturduğu gözetilmeyerek aynı Kanunun 142/1-e maddesi ile cezalandırılmasına karar verilmesi ceza miktarı itibariyle sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan duruşmaya,toplanan delillere,gerekçeye,hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,B- Sanık ... hakkında mağdur ...'a yönelik dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;a)Sanığın,mağdurun işlettiği şarküteriden sigara ve bira aldıktan sonra araçtan kredi kartı getireceğini söyleyerek işyerinden ayrılması ve ödeme yapmadan araca binip uzaklaşması şeklinde gerçekleşen eyleminin TCK'nın 142/1-b maddesinde düzenlenen hırsızlık suçunu oluşturduğu gözetilmeyerek yazılı şekilde dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,b)Kabule göre de;1-Mağdur ...'ın 27.02.2009 tarihli dilekçe ile zararının karşılandığını bildirmesi karşısında mağdurun zararının ne zaman giderildiği kesin olarak belirlenerek sanık hakkında TCK'nın 168.maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,2-CMK'nın 225/1.maddesine göre, hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil hakkında verilebileceğinin düzenlenmesi karşısında, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemden ibaret olduğu, iddianamede dava konusu yapılan fiilin bir başka olaya dayalı olmadan bağımsız olarak açıklanıp belirtilmesinin gerektiği, aksine uygulamanın hangi eylemden dolayı dava açıldığı ve hangi iddiaya karşı savunma yapılacağı hususunda karışıklığa neden olacağı,bu itibarla sanık hakkında iddianame içeriğine göre hırsızlık suçundan kamu davası açıldığı ancak dolandırıcılık suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden,ek savunma hakkı verilmek suretiyle sanığın dolandırıcılık suçundan yazılı şekilde cezalandırılmasına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA,26/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.