Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 14528 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 27727 - Esas Yıl 2011
Tebliğname No : 2 - 2009/275079MAHKEMESİ : Malatya 1. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 26/05/2009NUMARASI : 2009/183 (E) ve 2009/602 (K)SUÇ : Hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK.nun 231/6-b maddesine uygun biçimde sanığın yargılama aşamasındaki gözlenen ve izlenen tutum ve davranışları değerlendirilerek oluşan kanaat ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair hükümlerin uygulanmamasına karar verildiği anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak olunmamış, sanığın tek bir eylemle birden fazla yakınana yönelik olarak hakaret suçunu işlediğinin anlaşılması ve kabul edilmesi karşısında hakkında TCK.nun 43/2. maddesi uyarınca cezanın arttırılması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, 1- Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayıl?? TCK.nun 125/1 maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 2- İddianame ile sanık hakkında 5237 sayılı TCK.nun 125/1, 125/3-a, 43/2-1, 53. maddelerinin uygulanması talebiyle kamu davası açılması karşısında, 5271 sayılı CMK.nun 226.maddesi gereğince ek savunma hakkı verilmeden, sanık hakkında verilen cezanın suçun alenen işlendiği gerekçesiyle TCK.nun 125/4.maddesi uyarınca arttırılması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 04.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.