Tebliğname No : 4 - 2009/150338MAHKEMESİ : Fatih 2. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 05/03/2009NUMARASI : 2007/202 (E) ve 2009/200 (K)SUÇ : Görevli memura görevinden dolayı hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü; TCK’ nın 53. maddesinin 4. fıkrası gereğince kısa süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, aynı maddenin 1. fıkrasında sayılan hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinden tebliğnamedeki eleştiriye iştirak olunmamış, dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, 1-Sanığın söylediği sözlerin hakaret suçunu oluşturduğu hususunda kararın gerekçe bölümünde değerlendirme yapılmadan yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, 2- Sanığın savunmasında bildirdiği ve bir örneğini ibraz ettiği 16/01/2007 tarihli raporda atipik psikoz rahatsızlığı bulunduğu bildirilmekle, suç tarihinde işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinde, varsa azalmanın önemli derecede olup olmadığı, 5237 sayılı TCK.nun 32. maddesi kapsamında cezai ehliyetini etkileyen akıl hastalığının bulunup bulunmadığı konusunda Adli Tıp Kurumunun ilgili ihtisas kurulundan ya da Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanelerinden rapor aldırılıp sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi zorunluluğu, 3-Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK .nun 125/1 maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 4-Suç tarihinde 65 yaşını bitirmiş olan ve hapis cezasına ilişkin geçmiş mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı TCK.nun 50/3 maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi, 5-Şikayetçinin bir tazminat istemi bulunmadığı gibi dosyaya yansıyan bir zararında belirlenemediği ve Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı gözetilmeden sanığın katılanın zararını karşılamadığı biçimindeki dosya içeriğine uygun olmayan gerekçe ile sanık hakkında 5271 sayılı CMK.nun 231/5.maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 04/06/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.