Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14376 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 23851 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;I-Suça sürüklenen çocuklar hakkında mala zarar verme suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mala zarar verme suçundan hükmolunan cezaların miktar ve türüne göre hükmün; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddede, Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından verilenler hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dahil adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümlerine karşı temyiz yasa yoluna başvurulamayacağı öngörülmekle, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz isteminin 1412 sayılı Yasanın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,II-Suça sürüklenen çocuklar hakkında hırsızlık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;5237 sayılı TCY’nın 145. maddesindeki “malın değerinin azlığı” kavramının, 765 sayılı TCK’nın 522. maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle, her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlanmak dışında benzerliği bulunmadığı, “değerin azlığı” nın 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, bunun; daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinmesi kadar değer olarak da az olan şeyi alma durumunda, olayın özelliği ve sanığın kişiliği de değerlendirilerek, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği gözetildiğinde somut olayda uygulama koşullarının oluşmaması nedeniyle tebliğnamede yer alan (2) nolu bozma düşüncesine katılınmamıştır.Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Dosya içerisinde yer alan 14/03/2011 tarihli tutanak içeriğinden, suça sürüklenen çocukların kolluk görevlileri tarafından yakalandıklarında, mağdurun müracaatı olmadan suça konu parayı çaldıkları yeri gösterdiklerinin ve ele geçen paraların dava açılmadan mağdura teslim edildiğinin anlaşılması karşısında; gerçekleşen iade nedeniyle suça sürüklenen çocuklar hakkında 5237 sayılı TCK'nun 168/1 maddesi uyarınca etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma olanağının karar yerinde tartışılmaması, 2- Suça sürüklenen çocuklara 5271 sayılı CMK.nun 150/2. maddesi uyarınca, mahkemesince Baroya yazı yazılarak suça sürüklenen çocukları savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, atanan zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali olanaklardan yoksun olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuklara, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olacak şekilde yargılama gideri olarak yükletilmesi,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 22/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.