Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14070 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 10472 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 2 - 2009/215935MAHKEMESİ : Bursa 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 19/03/2009NUMARASI : 2008/1288 (E) ve 2009/246 (K)SUÇ : Elektrik Enerjisi Hırsızlığı Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Abonesiz şekilde elektrik kullandığının iddia edildiği hallerde suç işlemek kastı ile hareket edilip edilmediğinin belirlenmesi ve bunun için de, hangi tarihten itibaren sayacın kullanıldığının, kurulu güç ile abone olunmadan takılan sayacın gösterdiği tüketim miktarı arasında orantısızlık bulunup bulunmadığının, sanığın abone olmak için başvuruda bulunup bulunmadığının ve kaçak bedelini ödeyip ödemediğinin saptanması gerekir. Sanığın soruşturma sırasında “olay tarihinden önce elektrik işini şu anda tespit edemediğim bir şahsa süzme sayaç yap demiştim ancak elektrikçi süzme sayaç yerine doğrudan bağlantı yapmış. Ben de süzme sayaç diyerek kullanıyordum.Olay günü elektrikçiler gelince olay ortaya çıktı” biçimindeki savunması karşısında, muhtarlık kayıtları, telefon ve su aboneliğine ilişkin belgeler getirtilerek, kolluk araştırması da yaptırıldıktan sonra sanığın hangi tarihten beri suça konu evde oturduğunun kesin olarak saptanması, evde oturmaya başladığı süreye ve evdeki kurulu güce göre kaçak elektrik tespit tutanağında belirtilen endeks değerinin uyumlu olup olmadığı konusunda bilirkişiden ek rapor alınmas??, sonucuna göre sanığın karşılıksız yararlanma kastı ile hareket edip etmediğinin değerlendirilmesi gerekirken, sanığın suça konu evdeki oturma süresi araştırılmadan, kaçak elektrik kullanıldığı yönünde görüş belirten bilirkişinin raporuna neden itibar edilmediği açıklanmadan “Yargıtayın bu konudaki yerleşik içtihatları dikkate alınarak sanığın kullandığı elektriğin sayaçtan geçtiği ancak sayacın aboneliğinin bulunmaması nedeni ile sanığın üzerine atılı suç açısından kast veya taksirinin olayda gerçekleşmediği” biçimindeki yetersiz gerekçeye ve eksik araştırmaya dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 16.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.