Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14034 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22520 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlaliHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin sanıklar hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlâli suçlarından kurulan hükümlere yönelik olduğu belirlenerek yapılan incelemede;I-Sanıklar hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 02.11.2011 tarihli yazısına ve pasaport fotokopisine göre sanığın adının... olduğu halde, gerekçeli karar başlığında sanığın adının “...” şeklinde yazılması ve sanıklar hakkında hırsızlık suçundan eylemlerine uyan 5237 Sayılı TCK'nın 142/1-b. maddesi uygulandığı halde, hükmün gerekçe kısmında TCK'nın 142/2-b. maddesinin uygulandığının yazılması, yerinde düzeltilmesi olanaklı yazım hatası olduğu kabul edilmiş,5271 Sayılı CMK’nın 226.maddesinde öngörüldüğü biçimde suçun hukuki niteliği değişmediği gibi, iddianamede gösterilen sevk maddesinden daha ağır cezayı içeren bir maddenin uygulanması söz konusu olmadığından, sanıklara ek savunma hakkı verilmediği gerekçesiyle hükmün bozulması gerektiğine ilişkin tebliğnamedeki düşünceye katılınmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;5237 Sayılı TCK’nın 53.maddesinin 1.fıkrasının ( c ). bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı gözetilmeden, sanıkların; aynı Yasanın 53/1-c.maddesinde yazılı haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 1412 Sayılı CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden, aynı Yasanın 322.maddesi uyarınca hüküm fıkrasından TCK'nın 53.maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılarak, yerine “kasten işlemiş oldukları suçtan hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların 5237 Sayılı TCK'nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3.fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına” cümlesinin eklenmesine karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-Sanıklar hakkında konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1-)Sanıkların, yakınana ait yedinci katta bulunan daire kapısının önüne çıktıklarının anlaşılması karşısında, konut dokunulmazlığının ihlâli suçunun tamamlandığı gözetilmeden, teşebbüs hükümleri uygulanarak eksik ceza verilmesi,2-)Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken, 5271 Sayılı CMK’nın 231.maddesinde sayılan nesnel (objektif) ve öznel koşulların değerlendirilip buna ilişkin gerekçelerin gösterilmesi gerektiği, sanıkların daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduklarına dair herhangi bir bilginin bulunmadığı, bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan 5271 Sayılı CMK’nın 231/6-a. maddesinde gösterilen, “kasıtlı suçtan mahkum olmama” nesnel (objektif) koşulunun bulunduğu, aynı Kanun’un 231/6-c. maddesinde gösterilen ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin nesnel (objektif) koşullardan bir diğeri olan suçun işlenmesi ile mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesinde esas alınacak zararın, kanaat verici basit bir araştırmayla belirlenecek maddi zararlar olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre yakınanın konut dokunulmazlığının ihlâli suçundan doğan maddi bir zararının belirlenemediği gözetilerek, 5271 Sayılı CMK’nın 231.maddesinin 6.fıkrasının (b). bendinde belirtilen, “kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” öznel (sübjektif) koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, “müştekinin zararının karşılanmadığı” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeye dayanılarak sanıklar hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,3-)5237 Sayılı TCK’nın 53.maddesinin 1.fıkrasının ( c ). bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı gözetilmeden, sanıkların; aynı Yasanın 53/1-c.maddesinde yazılı haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 21.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.