Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13843 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20911 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, Mala zarar verme, İşyeri dokunulmazlığını bozmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;I- Suça sürüklenen çocuk ... ile sanık ... hakkında mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mala zarar verme suçlarında hükmolunan cezaların miktar ve türüne göre hükümlerin; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddede, Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından verilenler hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dahil adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümlerine karşı temyiz yasa yoluna başvurulamayacağı öngörülmekle, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk müdafii ile sanık müdafiinin temyiz taleplerinin 1412 Sayılı Yasanın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, II- Sanık ... ile suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak,1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 esas, 2009/13 karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması gerektiği, dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde sanık ile suça sürüklenen çocuğa yüklenen hırsızlığa teşebbüs suçundan doğan herhangi bir maddi zararın bulunmadığı, işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun ise zarar doğurmaya elverişli suçlardan olmadığı ve adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu anlaşılan sanık ile suça sürüklenen çocuk hakkında, 5271 sayılı CMK'nun 231.maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen "sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması" koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek, sonucuna göre sanık ile suça sürüklenen çocuğun hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, "...müştekinin zararı giderilmemiş olduğu için..." biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile atılı hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 2- Daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olup, suç tarihinde 18 yaşını doldurmamış bulunan suça sürüklenen çocuk ... hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma suçlarından hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının 5237 sayılı TCY.nın 50/3.maddesi gereğince, aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3- Suça sürüklenen çocuk ile sanığın eylemlerini gece sayılan saat 21:00 sıralarında gerçekleştirdiklerinin anlaşılması karşısında, işyeri dokunulmazlığını bozma suçu nedeniyle haklarında 5237 sayılı TCK. nun 116/4.maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafii ile sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma sonrası yeniden hüküm kurulurken sonuç ceza bakımından 1412 sayılı CMUK'nun 326/son maddesinin gözetilmesine, 20.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.