Tebliğname No : 2 - 2013/232580MAHKEMESİ : Diyarbakır 4. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/03/2013NUMARASI : 2010/819 (E) ve 2013/178 (K)SUÇ : Karşılıksız yararlanma, mühür bozmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mahkemenin mühür bozma suçunun oluştuğuna ilişkin kabulünde isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamadeki I-b) nolu bozma düşüncesine katılınmamış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;A- Birleştirilmesine karar verilen mahkemenin 2011/531 esas sayılı dosyasında sanığın usulüne uygun olarak savunması alınmadan karşılıksız yararlanma ve mühür bozma suçlarından cezalandırılmasına karar verilmesi,B- 02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki” Kanun'un geçici 2. maddesinin 1. ve 2. fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, "yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dâhilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esasına girilmesinin önlenmesi" olduğu değerlendirilip, anılan Kanun'un geçici 2. maddesi gereğince; sanığa, “şikâyetçi kurumun bilirkişi tarafından tespit edilen vergi ve cezalardan arındırılmış gerçek zararını gidermesi halinde hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği” hususunda bildirimde bulunulduktan sonra yasal sürenin geçmesi nedeni ile sanığa makul bir süre de tanınıp bu süre beklenilerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayininin gerekli olduğu gözetilmeden, ödeme ihtaratı yapılmadan karşılıksız yararlanma suçundan yazılı şekilde karar verilmesi, C- TCK'nın 203. maddesinde düzenlenen mühür bozma suçunda seçenek yaptırımlardan hapis cezasının tercih edilmesi halinde, aynı Kanun'un 50/2. maddesi uyarınca bu cezanın adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin gözetilmesine, 02.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.