Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13614 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 12060 - Esas Yıl 2009
Tebliğname No : 2 - 2007/166494MAHKEMESİ : Yozgat Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 27/02/2007NUMARASI : 2007/131SUÇ : Kasten yaralamaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1- İddianamede talep edilmediği halde, sanığa ek savunma hakkı verilmeden 5237 sayılı TCK. nun 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre cezalandırılmasına ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi suretiyle 5271 Sayılı CMK.nun 226. maddesine aykırı davranılması,2- 5237 sayılı TCK.’nun 53/1-c maddesinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca koşullu salıverme tarihine kadar uygulanabileceği, diğer haklar yönünden ise hapis cezasının infazının tamamlanmasına kadar yoksun bırakılacağının gözetilmeden, 53/1. maddesinde belirtilen hakların tamamından hükmolunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi,3- Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin ne şekilde uygulanacağı, süresi ve bu hususta karar verecek merci 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunun 108. maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin 5. fıkrası ile tekerrür dolayısıyla belirlenen denetim süresinde koşullu salıvermeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Bu nedenlerle denetimli serbestlik tedbirinin süresinin infaz aşamasında 5275 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca belirlenmesinin gerektiği gözetilerek 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince hükümlü hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesiyle yetinilmesi gerekirken, infazı kısıtlar biçimde bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ve O Yer C. Savcısının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 26.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.