Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13459 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 15567 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 2 - 2012/95252MAHKEMESİ : İstanbul 7. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 26/02/2008NUMARASI : 2005/813 (E) ve 2008/61 (K)SUÇ : Elektrik enerjisi hırsızlığı Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca, kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine, vekil duruşmalara katılmamış olsa dahi, tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücretinin sanığa yükletilmesi gerektiği gözetilerek tebliğnamedeki bozma düşüncesine katılınmamıştır. Sanığın kullanılan kaçak elektrik bedelinin normal tarife üzerinden değerini tam olarak tazmin suretiyle giderip gidermediği yeterince araştırılmadan sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 168/1. maddesinin uygulanması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-) Katılan kurum görevlileri tarafından düzenlenen 28.02.2005 tarihli Kaçak Elektrik Tesbit Tutanağında, “sayaç harici gizli hat çekmek suretiyle” kaçak elektrik kullanıldığının belirtilmiş olması, sanığın atılı suçlamayı kabul etmeyerek, işyerini tutanak tarihinden bir ay önce devraldığını savunması karşısında; sanığın işyerini ne zaman kiraladığı, vergi kaydı, işletme ruhsatı, sanık adına kayıtlı su, telefon faturaları getirtilerek ve gerektiğinde kolluk aracılığı ile araştırıldıktan sonra, gerektiğinde uzman bilirkişi aracılığı ile keşif yapılarak kurulu güç belirlenip suç tarihinden önceki ve sonraki bir yıllık dönemi içeren tüketim belgelerinin ayrıntılı olarak karşılaştırılması yapılarak suç tarihinden önceki dönemde kaçak kullanımı gösteren belirgin bir düşme ve işyerindeki kurulu güce uygun bir tüketim olup olmadığı, harici hattın kolayca farkedilip edilmeyeceği hususlarında elektrik bilirkişisinden rapor aldırılarak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi, 2-) Kabule göre; a) Sanığın adli sicil kaydına göre sabıkasız olduğu ve katılan kurum zararını tazmin suretiyle tamamen giderdiği dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi için aranan 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinin 6. fıkrasının a ve c bentlerinde gösterilen nesnel (objektif) koşulların gerçekleştiği gözetilerek; sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nun 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen, “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” öznel (sübjektif) koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken “sanık hakkında 5728 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına takdiren yer olmadığına” biçimindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, b) İddianamede sanık lehine 5237 sayılı TCK'nun 145. maddesinin uygulanması talep edildiği halde uygulanmaması nedeniyle ek savunma hakkı verilmesi gerektiği gözetilmeyerek, 5271 sayılı CMK'nun 226. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 10.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.