Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13388 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25271 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Çocuk MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, Konut doknulmazlığını bozma, Mala zarar verme HÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;1- Mala zarar verme suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 Sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddede, Bölge Adliye Mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından verilenler hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dahil adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükümlerine karşı temyiz yasa yoluna başvurulamayacağı öngörülmekle, hüküm tarihine göre temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin 1412 Sayılı Yasanın 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 2-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; A- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250, 2009/13 sayılı kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından birisi de suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi olduğu, ancak herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden bu koşulun aranmayacağı, konut dokunulmazlığını bozma suçunun işlenmesiyle doğmuş maddi bir zarar bulunmadığı gibi, 5271 sayılı CMK.nun 231/6-c maddesinde aranan hukuki şartın bu suçun niteliği gereği bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında 5271 sayılı CMK.nun 231. maddesindeki diğer koşulların tartışılması gerekirken, “mağdurun müsnet suçtan kaynaklanan zararının tazmin edilmemiş olması ve çalınan eşyalar iade edilmediğinden” şeklindeki dosya içeriğine uygun olmayan, yetersiz gerekçe ile sanık hakkında konut dokunulmazlığını bozma suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,B- 5271 sayılı CMK.nun 150/2. maddesi uyarınca, suça sürüklenen çocuğu savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesi nedeniyle, zorunlu müdafii için ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali olanaklardan yoksun olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı şekilde yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 15.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.