Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 13344 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 53479 - Esas Yıl 2009
Tebliğname No : 2 - 2008/50765MAHKEMESİ : Akçadağ Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 30/10/2007NUMARASI : 2007/172SUÇ : Elektrik enerjisi hırsızlığı Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan 5271 sayılı CMK.’nun 231/6.maddesinin (a) bendinde yazılı “ kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” koşulunun bulunmaması nedeniyle sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1- Kaçak elektrik tespit tutanağı içeriğine göre sanığın oturduğu evde yakınan kurum görevlilerince yapılan inceleme sonucunda “sayaç panosuna girmeden faz ve nötr alınarak sayaç harici bir hattı evin içerisindeki bir prize bağlayarak kaçak elektrik kullanıldığının” belirlendiği; aşamalarda suçlamayı kabul etmeyen sanığın “ suça konu konutta 15 yıldır kendisinin oturduğunu, sayaç harici hat çekerek kaçak elektrik kullanmadığını “ belirtmesi karşısında; tutanak öncesi sonrasına ilişkin birer yıllık elektrik tüketim belgeleri getirtilip, evdeki kurulu güce göre elektrikli aletlerin normal kullanım süreleri de dikkate alınarak tutanak tarihinden önceki sanığın evde oturduğu dönemleri içeren tüketimler ile tutanak sonrası dönem tüketimlerinin karşılaştırılarak, suç tarihinden sonraki dönem tüketimde ciddi bir artış olup olmadığı ve özellikle tüketimlerin kurulu güç ile uyumlu olup olmadığı ve belirtilen harici hattın kullanıcı tarafından kolaylıkla fark edilip edilemeyeceği hususlarında bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre sanığın hukuki durumun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, 2-5237 sayılı TCK.’nun 53/4.maddesine göre kısa süreli hapis cezaları ertelenen kişiler hakkında aynı maddenin 1.fıkrasının uygulanamayacağı düzenlenmiş ise de, sanığa hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının TCK’nun 49/2.maddesi gereğince kısa süreli olmadığı,bu nedenle 53. maddesinin 3. fıkrasına göre, mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında aynı kanun maddesinin 1. fıkrası (c) bendinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin uygulanamayacağı ve (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğun uygulanmamasına karar verilebileceği; bu kanun maddesinin 1. fıkrasında gösterilen (a), (b), (d) bentlerindeki diğer hak yoksunluklarının uygulanması ise hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olduğu, gözetilmeden, aynı kanun maddesinin 4. fıkrası uyarınca 1. fıkrasının sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 16.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.