Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13083 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 22684 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2009/292965MAHKEMESİ : Eskişehir 5. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 23/06/2009NUMARASI : 2008/868 (E) ve 2009/520 (K)SUÇ : Bilişim sistemlerinin kullanılması suretiyle hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Sanığın haksız bir şekilde ele geçirdiği yakınana ait internet bankacılık şifresini kullanmak suretiyle, yakınanın Yapı Kredi Bankası Bankalar Caddesi Şubesi'nde bulunan hesabından, kendisine ait Garanti Bankası Eskişehir Köprübaşı Şubesi'ndeki banka hesabına önce 4312,30 TL. Eft yaptığı ve bu paranın 4310 TL.sını bankadan çektiği, daha sonra gene aynı hesaptan kendi hesabına 1214 TL Eft yaptığı ancak Garanti Bankası Eskişehir Köprübaşı Şubesi yetkililerinin bu 2. Eft işleminden şüphelenerek hesaba bloke koydukları ve 2. yapılan Eft işleminin daha sonra iptal edilerek paranın yakınanın hesabına iade edildiği, sanığın yargılama sırasında 4312,30 TL.nın da yakınana iadesini sağladığının anlaşılması karşısında; yakınanın banka hesabında bulunan parasına ulaşmak için bilişim sistemlerini araç olarak kullanan sanığın eyleminin Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.11.2009 tarih ve 11-193/268 sayılı kararında da ayrıntıları açıklanan 5237 sayılı TCK.nun 142/2-e, 43/1 maddesine uyan suçu oluşturduğu ve yargılamada 5237 sayılı TCK.nun 168/2 maddesinde yer alan şekilde sanığın etkin pişmanlığı bulunduğu gözetilmeden, yazılı biçimde 5237 sayılı TCK.nun 244/4 maddesi ile uygulama yapılması, 2- Kabul ve uygulamaya göre de;5237 sayılı TCK.nun 244/4 maddesi uyarınca sanığın eylemine uyan şekilde hürriyeti bağlayıcı cezanın yanında adli para cezasına da hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık A. U. müdafisinin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA,5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca yeni hüküm kurulurken bozma öncesi hükmolunan yaptırımın (cezanın) ve sonuçlarının ağırlaştırılamayacağı kuralının gözetilmesine, 16/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.