Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13031 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 50584 - Esas Yıl 2009





Tebliğname No : 2 - 2008/53866MAHKEMESİ : Çankırı 1. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 25/10/2007NUMARASI : 2007/337SUÇ : Kendiliğinden hak almaya teşebbüsDosya incelenerek gereği düşünüldü;1-Sanık B.. U.. hakkında kendiliğinden hak almaya teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine yapılan incelemesinde; Sanığın atılı suçtan mahkumiyetine dair Çankırı Sulh Ceza Mahkemesinin 22.02.2005 tarihli ilk hükmün, mahkemesince 07.03.2005 tarihli karar ile sanığın temyiz isteminin süre yönünden reddine karar verilerek kesinleştiği, aynı tarihli hükümle sanık A.. hakkında atılı suçtan kurulan mahkumiyet hükmünün sanık A.. tarafından temyizi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 5320 sayılı Yasanın 8. maddesi uyarınca iadesi nedeniyle, yalnızca sanık A.. hakkında hüküm kurulması gerektiği, bu nedenle sanık Behiye hakkında kurulan 25.10.2007 tarihli hükmün hukuki değerden yoksun olduğu anlaşılmakla; konusu olmayan temyiz itirazlarının 1412 sayılı CMUK’ nun kanunun 317. maddesi gereğince REDDİNE,2-Sanık A.. S.. hakkında kendiliğinden hak almaya teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün sanık müdafii tarafından temyizi üzerine yapılan incelemesinde; Sanığa atılı ölümle tehdit ederek kendiliğinden hak almaya teşebbüs suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olmaması nedeniyle, hüküm tarihindeki düzenlemeye göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının mümkün olmadığı gözetilmeden, tartışılıp hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı belirlenerek yapılan incelemede; Hükümden sonra 08.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasa’nın 562.maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nun 231.maddesi uyarınca; hükmolunan cezaların tür ve süresine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 20.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.