Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12987 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 24307 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 2 - 2012/178634MAHKEMESİ : Malatya Çocuk MahkemesiTARİHİ : 25/06/2009NUMARASI : 2008/345 (E) ve 2009/285 (K)SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığının ihlali Dosya incelenerek gereği düşünüldü: I-)Suça sürüklenen çocuk M.. A.. hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlâli suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; UYAP-MERNİS’ten alınan nüfus kayıt örneğinde M.. A..’in hükümden sonra 14.10.2011 tarihinde öldüğüne ilişkin bilgiler bulunduğunun anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun hukuki durumunun yerel mahkemece değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk M.. A.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan sebepten dolayı BOZULMASINA, II-)Suça sürüklenen çocuk H.. Ç.. hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlâli suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-)Suça sürüklenen çocuk H.. Ç.. hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlâli suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinde takdiri indirime ilişkin 5237 sayılı TCK’nın 62. maddesi uygulandığı halde, hükmün gerekçesinde bu maddenin uygulanmadığının belirtilmesi suretiyle kararın hüküm fıkrası ile gerekçe kısmı arasında çelişkiye neden olunması, 2-) İnceleme konusu dosyadaki suç tarihinden önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk H.. Ç.. hakkında hükmolunan cezaların ertelenmesine yer olmadığına karar verilirken, 5237 sayılı TCK’nın 51. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde belirtildiği gibi “suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşup oluşmadığının” irdelenmesi gerekirken, hükmün gerekçesinde “zararı gidermediği, bir daha suç işlemeyeceği yönünde mahkemede olumlu kanaat oluşmadığı, suç işleme konusunda eğiliminin olduğu” açıklanarak ve hüküm fıkrasında da “önceki hükümlülükleri nedeniyle tekrar suç işlemeyeceği konusunda kanaat oluşmadığı” belirtilerek yasal olmayan ve yetersiz gerekçeler ile yazılı şekilde karar verilmesi, 3-) Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 esas, 2009/13 karar sayılı kararında kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, yakınan M.. Y..’un tazminat istemi bulunmadığı gibi dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre işyeri dokunulmazlığının ihlâli suçundan doğan maddi bir zararın belirlenemediği, daha önce kasıtlı suçtan mahkumiyeti olmayan, hükmolunan cezanın tür ve süresi itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel bir durumunun bulunmadığı anlaşılan suça sürüklenen çocuk H.. Ç..’ın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususundaki kanaat ile hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının değerlendirilmesi gerekirken,“müştekinin zararını karşılamadığı, tekrar suç işlemeyeceği yönünde mahkemede kanaat oluşmadığı” biçimindeki yasal olmayan ve yetersiz gerekçelerle suça sürüklenen çocuk hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlâli suçu kapsamında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 4-)Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuk H.. Ç.. hakkında 5395 sayılı Kanunun 35/1. maddesi uyarınca sosyal inceleme raporu aldırılmadan, aynı Kanunun 35/3. maddesine göre de sosyal inceleme yaptırılmamasının gerekçesi gösterilmeden yazılı biçimde eksik inceleme ile hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk H.. Ç.. müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 15.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.