Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12904 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5432 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 2 - 2013/2489MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 05/11/2012NUMARASI : 2012/3075 (E) ve 2012/2483 (K)SUÇ : Karşılıksız yararlanma Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1-) Dosya içeriğinden sanığa yüklenen eylemin ilk bakışta suç oluşturmadığının anlaşılması halinde sanığa beraat kararı verilebilecekken, 5271 Sayılı CMK.nın 193/2.maddesine yanlış anlam verilerek sanığın savunması alınmadan, kanıt taktir edilerek yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediği ve suçun kanuni unsurlarının oluşmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmak suretiyle 5271 Sayılı CMK.nın 193.maddesine aykırı davranılması, 2-) 02.07.2012 tarihinde kabul edilip 28344 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan ve 05.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 Sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkındaki Kanun'un geçici 2.maddesinin 1. ve 2.fıkrası hükümleri birlikte ele alınıp değerlendirildiğinde, "yapılan değişiklikle amaçlananın bu kapsam dahilindeki suçlar bakımından kurum zararının ödenmesi halinde, olayın sanık ya da sanıkları hakkında ceza verilmesine yer olmadığı karar verilerek işin esesına girilmesinin önlenmesi" olduğu değerlendirilip, 6352 Sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden sonra katılan kurumun zararının tazmin edilip edilmediği araştırılarak, zararın giderilmiş olması halinde sanık hakkında, 6352 Sayılı Yasanın geçici 2.maddesinin 2.fıkrası uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği, zararın giderilmediğinin anlaşılması durumunda ise öncelikle sanığa "süresi içinde doğan zararı giderdiği takdirde hakkında ceza verilmesine yer olmadığı kararı verileceği" hususunda bildirimde bulunulması, belirlenen makul süre içinde sanığın ödemeye yanaşmaması durumunda suç işlemek kastı ile hareket edip etmediğinin belirlenmesi ve bunun için de, hangi tarihten itibaren sayacı kullandığının, kurulu güç ile abone olmadan taktırdığı sayacın gösterdiği tüketim miktarı arasında orantısızlık bulunup bulunmadığının, tutanak tarihinden sonra abone olmak için başvuruda bulunup bulunmadığının saptanması gerekir. Vergi kayıtları ve kira sözleşmesi getirtilip incelenerek, gerektiğinde kolluk araştırması da yaptırılarak sanığın hangi tarihten beri kurumda kaydı bulunmayan sayacı işyerinde kullandığının kesin olarak saptanması, kayıtlı olmayan sayacın kullanıldığı süreye ve işyerindeki kurulu güce göre kaçak elektirk tespit tutanağında belirtilen endeks değerinin uyumlu olup olmadığı konusunda bilirkişiden ek rapor alınması, sonucuna göre sanığın karşılıksız yararlanma kastı ile hareket edip etmediğinin değerlendirilmesi gerekirken, kurumun zararını tazmin edebilmesi için sanığa yasa ile verilen 6 aylık süre beklenmeden ve ödeme konusunda herhangi bildirimde bulunulmadan, sanığın suça konu işyerinde hangi tarihten beri kayıtlı olmayan sayacı kullandığı hususu araştırılmadan ve kuruma kaydı bulunmayan sayacın kullanıcısı tarafından istenildiği zaman değiştirilmesinin mümkün olduğu da gözetilmeden, eksik araştırmaya dayanılarak yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 15.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.