Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12807 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 23087 - Esas Yıl 2012
Tebliğname No : 6 - 2010/135836MAHKEMESİ : Karataş Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 18/03/2010NUMARASI : 2009/10 (E) ve 2010/40 (K)SUÇ : Hırsızlık Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Olay yerinde bekçi olarak görev yapan tanık H. Ç.'in ifadesinde; olay günü akşam 19.00 sıralarında bahçeye geldiğinde hırsızlığa konu elektrik tellerini bahçenin yanından geçen yolun kenarında gördüğünü, gece 24:00’de yattığını, 07/05/2008 tarihinde sabah 05:00 sıralarında kalktığında elektrik teli makaralarının yerinde olmadığını gördüğünü beyan ettiği, 06/05/2008 tarihinde gece vaktinin 20.35'de başladığı 04.35’de sona erdiğinin anlaşılması karşısında suçun gece vakti işlendiğine dair kesin bir delil olmaması nedeniyle eylemin gündüz saatlerinde işlendiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden hırsızlık suçundan 5237 sayılı Yasanın 143. maddesiyle uygulama yapılması, 2- Çalınan kabloların değeri, sanığın benzer suçlardan çok sayıda sabıkasının bulunması, sanığın kastının yoğunluğu gözetilerek alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 3- Sanık hakkında, TCK.nun 58. maddesinin uygulanmasına esas alınan hükümlülüğün karar yerinde açıkça gösterilmemesi, 4- Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın 5237 Sayılı TCK'nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3.fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması, 5- Temel ceza alt sınırdan belirlendiği halde suçun gece işlenmesi nedeniyle 5237 sayılı TCK nun 143. maddesi uyarınca yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden en üst oranda artırım yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve Üst Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün istem gibi BOZULMASINA, 14.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.