Tebliğname No : 4 - 2011/11523MAHKEMESİ : Perşembe Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 11/06/2008NUMARASI : 2007/180 (E) ve 2008/132 (K)SUÇ : Hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriği, müştekinin ve olayın tek görgü tanığının aşamalardaki ifadeleri karşısında; hüküm kurulurken sanık hakkında özel tahrik hükümlerinin tartışılmamasında bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki (2) numaralı bozma düşüncesine ve TCK.nun 62/1. maddesine uygun biçimde sanığın suçu işledikten sonraki tutum, tavır ve davranışları değerlendirilerek hakkında takdiri indirim nedenlerinin tatbik olunmaması, TCK.nun 50/1. maddesine uygun biçimde sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılamaya konu somut olaydan sonraki tutum ve davranışları değerlendirilerek hükmedilen hapis cezasının seçenek yaptırımlara dönüştürülmemesinde, TCK.nun 51. maddesine uygun biçimde sanığın suç işleme hususundaki eğilimi irdelenerek ileride suç işlemeyeceğine kanaat edilmemesi gerekçesiyle hakkındaki hapis cezasının ertelenmemesinde, CMK.nun 231/6-b. maddesine uygun biçimde sanığın kişilik özellikleri, suç işleme husundaki eğilimi, yargılamaya konu somut olaydan sonraki tutum ve davranışları değerlendirilerek hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilirken gösterilen gerekçeler yeterli görüldüğünden tebliğnamedeki uygulamaya göre değinilen (1) numaralı bozma düşüncesine iştirak olunmamış, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Hükme esas alınan görev defteri örneği, müştekiye ait hizmet kağıdı, olay yeri görgü ve tespit tutanağının aslı ya da onaylı suretleri dosya içerisinde bulundurulmadan onaysız fotokopi niteliğindeki suretleri ile yetinilerek hüküm kurulması, 2- Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK .nun 125/1 maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 3- Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın 5237 sayılı TCK'nın 53/1. maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 14.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.