Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1257 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 31753 - Esas Yıl 2009





Tebliğname No : 2 - 2007/238847MAHKEMESİ : Bergama Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 10/05/2007NUMARASI : 2007/235 Karar - 2006/371 EsasSUÇ : Silahla kasten yaralamaya teşebbüsDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olduğu anlaşıldığından, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için aranan, 5271 sayılı CMK’nun 231/6. maddesinin (a) bendinde yazılı “kasıtlı bir suçtan mahkum olmama” koşulunun bulunmaması nedeniyle, sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği belirlenerek yapılan incelemede; 5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılma kararı verilmekle yetinildiği anlaşılmakla tebliğnamedeki bu hususa yönelik bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanık müdafiinin 10.05.2007 tarihli son celsede sanık hakkında lehe olan hükümlerin uygulanması talebinin, 5237 sayılı TCK.nun 50/1 ve 51/1. maddelerini de kapsadığı ve 5237 sayılı TCK.nun 58. maddesinin 3. fıkrasında “tekerrür halinde sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezasıyla adli para cezası öngörülmüşse hapis cezasına hükmolunacağı” ve aynı kanunun 50. maddesinin 2. fıkrasında ise “suç tanımında hapis cezası ile adli para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde hapis cezasına hükmedilmişse bu cezanın artık adli para cezasına çevrilemeyeceği” düzenlenmiş olup bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde; sanık hakkında mükerrir olması nedeniyle yasada seçenek olarak öngörülen yaptırımlardan zorunlu olarak hapis cezasına hükmedilmiş olması nedeniyle bu kısa süreli hapis cezasının aynı Kanunun 50/1 maddesinde yazılı seçenek yaptırımlardan birisine çevrilmesine bir engel bulunmadığı gözetilerek; sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlık ve suçun işlenmesindeki özellikler değerlendirilerek belirlenen kısa süreli hapis cezasının aynı maddede belirtilen adli para cezası ya da önlemlerden birisine çevrilmesi gerekip gerekmediği ve sanık hakkında tayin olunan cezanın ertelenip ertelenmeyeceği hususlarının kararda tartışılmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 27.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.