Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12448 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 27448 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 4 - 2009/101934MAHKEMESİ : Gürpınar Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 17/09/2008NUMARASI : 2008/4 (E) ve 2008/55 (K)SUÇ : Hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK'nın 125/1 maddesinde, hapis ve adli para cezası biçimindeki seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçenin gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 2-Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 esas 2009/13 karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararlarınesas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, hakaret suçu yönünden katılanın bir tazminat talebi bulunmadığı anlaşılmakla,kayden sabıkasız olan sanık hakkında 5271 Sayılı CMK’nun 231.maddesinin 6.fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı da değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken,hiçbir gerekçe gösterilmeden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi , 3-5237 Sayılı TCK.nın 125/3-a maddesinde öngörülen hapis cezasının alt sınırı 1 yıl olmasına rağmen sanığın 12 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesi, 4-Mağdurun olay günü görevli olduğuna ilişkin görev yazısının dosya içerisine konulmaması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ile o yer ve üst C.Savcılarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 13.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.