Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12440 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18421 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme, santajHÜKÜM : Sanık ...'ün santaj suçundan beraatine, diğer sanıkların mahkumiyetineDosya incelenerek gereği düşünüldü:I) Sanık ... müdafii tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yüze karşı 27/04/2011 tarihinde verilen hükmü, 1412 sayılı CMUK'un 310. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süreden sonra 14/06/2011 tarihinde temyiz eden sanık müdafiinin temyiz isteğinin aynı Kanunun 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, II) Katılan sanık ... (...) vekili tarafından sanık ... hakkındaki şantaj suçundan verilen beraat hükmüne yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, III) Katılan sanık ... (...) hakkında hırsızlık ve sanık ... hakkında hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarına gelince;Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1- Sanık ...'ın suça konu altın ve paraların birden fazla kişiye ait olduğunu bildiğine dair delillerin neler olduğu gösterilmeden, hırsızlık suçunda 5237 sayılı TCK'nın 43/1.maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini,2- Sanıklar ... ve ...'ın suç tarihi olan 18/01/2009 günü katılanlar ... ile... ve ... aleyhine hırsızlık suçunu TCK'nın 37/1 ve 40/1. maddeleri delaletiyle birlikte işlediklerinin mahkemece kabul edildiği gibi, olay günü saat 21:15 sıralarında işten eve gelen katılan ...'un evden hırsızlık yapıldığını anlayarak şikayette bulunmasının ardından ev sakinleri emniyete götürülüp ifadelerine başvurulduğu sırada, sanık ...'nin çelişkili ifade vermesi nedeniyle çantası ve cep telefonunun nerede olduğunun sorulması üzerine, her şeyi itiraf edeceğini belirterek altınların ve paraların kendisinde olduğunu ve poşet içerisine koyarak bodruma sakladığını söyleyerek bodrum kata inildiğinde, eski bir banyo sobasının içinde sakladığı yerden bir poşet çıkararak polise teslim ettiğinin anlaşılması, yine sanık ...'ın olay günü yakalandığında üzerinde ele geçirilen 685 TL'nin evde gardrop içerisindeki çantadan aldığı 1.300 TL'nin bir kısmı olduğunu, geri kalan 615 TL ile iş yerine olan borcunu ödediğini belirttiği ve müdafii ile birlikte soruşturma aşamasından itibaren hırsızlık suçuna ilişkin kalan parayı ödemek istediklerini beyan ettikleri, sanık hakkında.... İcra Müdürlüğü kanalıyla icra takibi yapılması nedeniyle ödemenin İcra Müdürlüğüne yapıldığının anlaşılması karşısında; sanığa bu olanak tanınmadan ödemenin içra kanalı ile yapılması nedeniyle artık ödeme imkanı kalmadığından sanıklar ... ve ... hakkında hırsızlık suçunda 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,3- Katılan ..., 03/06/2009 tarihli duruşmada mala zarar verme suçundan oluşan zararın ödendiğini bildirmesi karşısında, mala zarar verme suçundan sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168/2.maddesinin uygulanmaması suretiyle fazla ceza tayini,4- Suç tarihi itibari ile konut dokunulmazlığını bozma suçunun uzlaşmaya tabi olması nedeniyle, 5271 sayılı CMK'nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca taraflara uzlaşma teklif edilerek sonucuna göre sanık ...'ın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,5- Kasten işlemiş oldukları suçlardan hapis cezası ile mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıklar Yalçın ve ...'nin 5237 sayılı TCK'nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, ancak “kendi altsoyu” üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3.fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezalarındandan koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 07/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.