Tebliğname No : 2 - 2009/193353MAHKEMESİ : Orhangazi Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 16/02/2009NUMARASI : 2008/467 (E) ve 2009/107 (K)SUÇ : Hakaret Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 1-) Dosya kapsamına göre; olayın tek görgü tanığı olan okul müdür yardımcısı C.. Ş.. gerek soruşturma ve gerekse kovuşturma aşamasındaki anlatımlarında, sanığın katılana iddianamede belirtilen hakaret içeren sözleri söylediğini duymadığını belirtmiş olmasına karşın, tanık K.. G..'ın duyuma dayanan ve iddia edilen hakaret içeren sözleri kesin olarak ortaya koymayan anlatımına itibar edilerek, sanığın atılı suçtan beraati yerine mahkûmiyetine hükmedilmesi, Kabule göre de; 2-) Ceza yasasında, hapis cezası ile adli para cezasının seçenekli yaptırım olarak öngörüldüğü durumlarda mahkemece, öncelikle hapis ya da adli para cezasının neden seçildiğine ilişkin yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeli, daha sonra ise alt ve üst sınırları arasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilerek temel ceza belirlenmelidir. Somut olayda sanığa yüklenen suç kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret suçu olup, hakaret suçunun düzenlendiği 5237 sayılı TCK'nun 125/1 maddesinde hapis ve adli para cezası olarak öngörülen seçenekli yaptırım, aynı maddenin 3-a fıkrasında yer alan görevliye hakaret suçunu da kapsadığından, kamu görevlisine karşı hakaret suçundan, seçenekli yaptırımlardan neden hapis ya da adli para cezasına hükmedildiğinin yasal ve yeterli gerekçesi gösterilip, daha sonra hükmedilen hapis ya da adli para cezasının alt ve üst sınırı arasında temel cezanın belirlenmesinde yasal ve yeterli gerekçe gösterilmesi gerekirken, yalnızca hapis cezasının alt ve üst sınırları arasında temel cezanın belirlenmesine ilişkin gerekçe gösterilmesi, 3-) Sanık ve tanık olarak dinlenen C.. Ş..’in beyanlarında katılanın aşağılayıcı ve azarlayıcı beyanlarda bulunduğunun belirtilmiş olması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nun 129. maddesi uyarınca haksız tahrik hükümlerinin uygulanmasının gerekip gerekmediğinin karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafi ve katılan vekilinin nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 09.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.