Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12213 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25074 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ :Sulh Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hakaret, tehditHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;I- Tehdit suçuna yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,Tehdit suçundan hükmolunan cezanın miktar ve türüne göre hükmün; 21.07.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 3-B maddesi ile değişik 1412 sayılı CMUK’nun 305/1. maddesi gereğince hüküm tarihi itibariyle temyizi mümkün olmadığından, temyiz isteğinin aynı Kanun’un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE,II- Hakaret suçuna yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1- Sanığın 04.09.2008 tarihinde katılan okul müdürünü cep telefonundan arayarak; 04.09.2008 tarihinde ise katılan müdür yardımcısını okula ait telefondan arayarak hakaret etmesi karşısında, sanığın hakaret suçunu birden fazla kişiye karşı tek fiille işlediğinden söz edilemeyeceği ve katılan sayısınca ayrı ayrı cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, TCK'nın 125/3-a, 43/2. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,2- Kabule göre,a- TCK'nun 53/1-c maddesinde belirtilen, velayet hakkından,vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca kendi alt soyu üzerindeki yetkileri yönünden koşullu salıvermeye kadar uygulanabileceğinin gözetilmemesi,b- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/11-250 esas- 2009/13 karar sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde dikkate alınacak zararda, mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerektiği, atılı hakaret suçundan doğan herhangi bir maddi zararın gerçekleşmediği gibi, katılanların maddi tazminat istemi bulunmadığı gözetilerek, sabıkasız olan sanık hakkında CMK'nın 231. maddesinin 6. fıkrasının (b) bendinde belirtilen “sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması” koşulunun oluşup oluşmadığı değerlendirilerek sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, “cezanın ertelenmesi” biçimindeki yasal olmayan gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, O yer Cumhuriyet savcısı ile sanık ve müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 06/05/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.