MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Hüküm tarihine kadar yapılan yargılama giderleri toplamı, 5271 Sayılı CMK'nın 324/4 maddesinde atıfta bulunulan 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 106. maddesindeki terkin edilmesi gereken tutardan az olduğu halde yargılama giderinin sanıktan tahsiline karar verilmiş ise de, hüküm kesinleşinceye kadar yapılacak yargılama giderlerinin de toplam yargılama gideri kapsamında olması nedeniyle hükmün kesinleştiği tarihte sanıktan tahsili gereken yargılama giderinin terkin edilmesi gereken miktardan az olması halinde Devlet Hazinesi üzerinde bırakılmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi ve TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür. Mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Mala zarar verme suçundan kurulan hükümde temel ceza belirlenirken uygulama maddesinin TCK'nın 151/1 maddesi yerine TCK'nın 116/1-4 maddesi olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak görülmüştür.Yapılan duruşmaya toplanan delillere mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir, ancak; Tekerrüre esas alınabilecek birden fazla mahkumiyeti bulunan sanık hakkında, cezası en ağır olan mahkumiyetin tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden içtimalı ilamın tekerrüre esas alınması,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı CMUK'nın 321. maddesi gereğince istem gibi BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasından “...Asliye Ceza Mahkemesinin 11.05.2009 tarih ve 2009/101 değ.iş sayılı kararı” biçimindeki ibarenin çıkarılmasına ve yerine “Konya 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 25/12/2008 tarihli, 2003/421 E. ve 2008/1175 sayılı kararı” ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,Hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Her ne kadar, 09/09/2009 tarihli ihbar tutanağında sanığın gece vaktinde kalan teravih namazı vakitlerinde hırsızlık yaptığı ileri sürülmüş ise de, söz konusu ihbar, somut olaya ilişkin olmadığından bu ihbara dayanılarak hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarının geceleyin işlendiğinin kabul edilemeyeceğinin anlaşılması karşısında, katılan ...'ın, olay günü, kollukça alınan ifadesinde saat 14.00 sıralarında, mahkeme tarafından alınan ifadesinde saat 18.20 veya 18.50 saatlerine denk gelen bir zamanda evden ayrıldığını, aynı gün saat 23.00 sıralarında evine döndüğünü söylemesine, sanığın eylemin hangi saatte işlendiği hususunda bilgi vermemesine, olay tarihinde gece vaktinin saat 20.13'te başlamasına göre şüpheden sanık yararlanır ilkesi uyarınca, hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarının sanık lehine olarak gündüzleyin işlendiğinin kabulü gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Hırsızlık suçu yönünden, kabule göre de, TCK'nın 143/1. maddesinin uygulanması sırasında hesap hatası yapılarak hapis cezasının 2 yıl 8 ay 15 gün yerine 2 yıl 10 ay 15 gün olarak belirlenmesi,3- Tekerrüre esas alınabilecek birden fazla mahkumiyeti bulunan sanık hakkında, cezası en ağır olan Konya 1. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 25/12/2008 tarihli, 2003/421 E. ve 2008/1175 sayılı kararının tekerrüre esas alınması gerektiği gözetilmeden Konya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11/05/2009 tarih ve 2009/101 değişik iş sayılı içtima kararının tekerrüre esas alınması, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ile sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün istem gibi BOZULMASINA, 26/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.